kahverengi kokardý üstü Vole’nin, þehrin tabakasýna gül diye bastýrýrdý kamburunu.
el yazmasý dövmeleri dudaðýnda eski sevgilisinin. koynunda bir at büyütürdü koþarak hýphýzlý kaçmak için bütün geçmiþinden.
dünya, ezberlediði tek þiirdi ve gemiler kalkardý hayatýndan; sonsuz renkte denizler görmek için.
tanrýya hep mektup yazardým: glossolallia fundamentalist kavimler sýkýþtýrýrdý uykumu, sen beceremiyorsun git artýk, þarkýlarýyla kovalarlardý yedinci þizofren korkularýmda býraktýðým mektuplarý.
sanki kemirmiþ fare beynine dönerken kaç duyu organý olduðunu kestiremezdi henüz yumurtanýn sarýsýný ayýramayan bir çocuktu.
Vole, ellerin öpülesi saçlarýn ülke diye anýlasý oldu da n’oldu? gazetelerde manþetlere düþmüyorsun ölürken bile hadi size bensiz mutlu günler! baþlýðýnda kahvesi üstüne dökülmüþ felçli bir ihtiyar titrek omuzlarýnda taþýyordu ipini terziden aldýðý gözlüðünü.
bisikletini satan çocuðu bir daha görmedik buralarda.
Vole, yoksa biz sahiden öldük mü?!
Payanda Sosyal Medyada Paylaşın:
Payanda Åžiirleri
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.