’kal biraz daha kal benim için’ dediðin sözler var ya kývamý tutmuþ yoðurt gibi oturmuþ yüreðime gidemedim iþte...
--------------------
þimdi nereye baksam sen varsýn nereye otursam yanýbaþýma çömelleniyor nefesin benden önce yönü mü...önemli deðil olanca aðýrlýðýnda ya aleni daðýlmýþlýðýmý resmeder gülümseyiþindeki çizgiler nereden geldiðini bilmesem de kokun düþüyor burun kanatlarýmýn üstüne hani ilk sözlerini unuttum desem yalan yalan... toplayýp senden kalanlarý sana postalayabilmek
hala ayný nakaratýn üstüne düþer dünya; yüzüstü ’evvelim sensin ahirim sen ’ bir kez elim varsa... çevirsem tersine acý çökmüþ, kavga dövüþ hengame. ey benim yüreðim!
söylenmemiþ kaç sözcük daha var durak aralarýnda nasýlsa ’alýþtý’ dediðin çýðlýðýma kaç yorgunluk nefes hapsedeceksin ya da, esirgediðin kaç merhaba köþebaþlarýnda gizlenip sükûtuna pusmuþ
yerle gök arasý elimde asýlý kaldý dalgýnlýðým uzaklarý çeker alýr beriye göz ucumla anlaþtýðýndan beri oysa ki, kulaklarýmdaki çýnlamadan aþamadým karþý yaylayý telaþlý isyaným kendi ninnisiyle oyalýyormuþ meðer meðer bütün sesler eziyet yarýþýndaymýþ durun, durun hele... bitmedi ’yurttan sesler’ ’gökyüzünde bölük bölük turnalar, dost eline uðrar m’ola yolunuz’