kendini kanatlýlardan sayan bir deli aþk… çekiþtirdikçe lades kemiðinden çýðlýðý yankýlanýyor damarýmda.
aklýmda !
aklýmda !
yazmaktan öteye mi gittim bu þiiri? neredeyse içtim sevgili
nasýl tutuþtu ki gönlüm? kaynadý böylesi þu koca dünyada atýp bir kenara her þeyi caným býraktým kollarýna. kayboldum hiç mi hiç usanmadan baðrýmda açan nergis kokulu saçlarýnda…
sararmýþlýðýn rüzgârla tango yapýþý gibi aþkla dans ettim soluðunda. sevdim insanlarý sayende sevdim daðý, taþý, topraðý, kurdu kuþu, havadaki bulutu. boðdum kirliliði yüreðinde; ki en büyük günahým oldu bu...
senden sonra aslýnda benim bütün öncelerim soldu.
þaþýlasý deðil bütün gerçekliðinle hala misafir olman þaþkýn düþlerime... gözlerime ilk baktýðýndan beri; deliksiz uykulara taþýnamayan koþumlarýndan kurtulmuþ zülfünle sarmaþ dolaþ olmayý tasarlayan ben deðil miyim?
ömrüm boyunca her sabah, çiy damlalarýnýn nazlý uyarýlarýyla kendine gelen goncalar gibi gördüm seni ben. ve ne güzel ki sevgim; yorgunum ama mutluyum, öfkeliyim ama nefreti vurdum sevgilim!
þimdi içinde sen olan, bitmek tükenmek bilmez yoðun düþünce denizinde, eskilerin diyar diyar, türkü türkü, gurbet kokulu ozanlarý; o sevdasý uðruna daðlarý delip çöllere düþenleri; görmeyen gözlerle, görmeyi öðretenleri... belki onlardan zerreyim...
insanlar sevdiklerini söyler söyler de ölesiye; neden sevgilerini öldürürler vuslat günü geldiðinde?
düþerken gayya kuyularýna ben tutunayým kara gözlerine. aklým karþý karþýya gelince, sesindeki tarifsiz ezgiyle; ab-ý kevser ýrmaðýný, cennetini bulayým cehennemimde...
bu duygunun ihtirasýnda ütopyalar yaratýrým hasretinin girdabýnda kaybolmak düþse de bana; bu koca labirentin her kapýsý açýlýr gözlerine, yüreðine, asude bakýþlarýna, hayran olduðum sadeliðine… bir tek sana açýlýr bu kapýlar bir tek sana...
çiçekler açsýn ellerin ellerimde sancýlansýn dalýmda tomurcuklar... bu dünya deminde gireyim sýcacýk düþlerine kalayým koynunda olgunlaþýp daldan düþene...
reva mýydý bu ýstýrap? yeni özlemler yeþertmesen içimde! derin, asude göllere düþmesem; tenin yanarken sabah güneþinde kara saçlarýn omuzlarýndan süzülürken dalga dalga yüzüme. okþar gibi serin serin uzanmasa zarif ellerin bedenin bedenimde yangýnlar... dökülmese gecenin esrarý saçýlmasa ortalýða...
biliyorsun; zalim ayrýlýk acýsý, kar, kýþ, kýyamet, gövertir insan etini. getirsen de nedamet çaresi yoktur; mengene gibi kýskývrak yakalar seveni, ele avuca sýðmaz aþk...
buruk bir yalnýzlýðýn kýzýl sersemliðinde baþlar yine can çekiþme! niye durakalmaz zaman? nerede ay ýþýðýnýn, ay yüzlerde balkýmasý? nerede ateþli bakýþlarýnýn, sularý yakmasý... zindan gibi keder saygýsýz! yalnýz yakaladýðýna, ana avrat küfreder…
koyu-kuzguni bulutlar kuþatýr ak doruklarý, ablukaya alýr. geceyi basar hafakanlar yakalar suskunluklarý. alevli bakýþýnda bir hýþým; düþersin onulmaz dertlere üstünde hasret yýkýntýlarý yanarým! ille de bakýþlarýn dilim tutulur, avunur göðsüm. en güzel kokulardan daha da nefis gelir ölüm!
ten deðil susayan yâre, candýr gezdiren nurlu ýþýðý böyle avare avare...
narin gönlüm unuttuðunda can korkusunu; daðlara yazarým destanýný. tükenircesine dermaným; düþmek gelir peþine, sarp kayalara, aþýlmaz deryaya vurmak gelir bu caný...
baþým öne çekiyorsa bugün; aklým kurþun aðýrlýðýndaysa, fikrim darmadaðýn ve ezinç yüklüyse bulutlar, elimde sigara gam tütüyorsa havaya, akþamýn kara çarþafýnda bir tutam özlem dalgýnlýða sürükler baþýmý. ýslýk çalar asi bir rüzgâr; keyiflenir durur…
giyotin þeklen her þey. dört yaným çakal ulumalarý!
niye üzgün bu uyku kentinin âlim yýldýzlarý? geri gelir mi çaðýrsak, geri gelir mi gençlik çaðý? alemin kýymeti harbiyesi, yeni günün kaynar kazaný...
kalem-kýlýç serüveni bu; mürekkebin cilvesinde kaðýtlar. en güzelden de gazel, okunup yýllanan kitaplar. aðacýn köküne, çiçeðin rengine, bir bakarsýn rastlarsýn dengine!
kurþun mu yemiþ göðün tavaný, kan akýyor kirli oluðundan, alevler sarmýþ bütün ‘afak’ý þimþekler çakýyor sitemle akýyor gözyaþlarý can silkeliyor…
dönsün dünya yine dönsün ama; nefret yaraþýr mý insana? sarhoþluktan deðil, bu gece çakýr keyfim. dilimde veda türküsü koca bir ayrýlýk sýrtýmda...
bu dünyanýn kýzýl gerdan kuþlarý ne de yakýþýklý; o çalý senin, bu çalý benim, seri bakýþlý. kýyýlýr mý onlara a caným, acýsýndandýr elbet göðsünün kýzýllýðý...
bu nasýl esriklik? hem de körkütük aþkýnla. baþa çýkmak ikiyüzlülükle, bozguna uðratmak fenalýðý. ruhun acýkmasý bu; düþüncelerin en heybetlisi. aþkýn temeli yârin tatlý nefesi. sahi! acýdan korkan tadabilir mi lezzeti…
gecenin bir yarýsý, atarsýn kendini metruk sokaklara. parklarda, banklarda sabahlarsýn. uyku küsmüþtür. dargýn! ayaz, buz keser umursamazsýn! içten içe cayýr cayýr sayýklarken ciddi ciddi dalýp da gökyüzüne yürekten aðlarsýn....
canýna ot týkar çopur bir zangoç kuyruðu küheylan zamanýn ipini çeker dönek aðlar korona aðlar kötünün eþkin sözlerine…
desem ki þimdi sana ýssýz bir aþka bulandým can sokaðý lambalarý altýnda bir türkü de ben tuttursam can evimde nar’ý
canan bize geldi caným yere serdi zülüf yere deðdi ömrüm dize geldi
nice diyar gezdim bir bakýþýn sevdim lal oldu dillerim ne de yaman sevdim
þems eyledim yarim aldým cana narý yazýk etti günüm bana kaldý harý
sýr aldým inandým nigar oldu sardým çekti gitti gülüm viran baðda kaldým
hidayet dal/can sokaðý lambalarý
**************************************** Hazreti Mevlana’nýn “Ne olursan ol, yine gel” dediði kullardan bile deðildim. Sedef beyazlýðýnda bir gülüþ çaldý benden kirlerimi. O gülüþe kul eyledim kendimi... Sosyal Medyada Paylaşın:
hidayet dal Åžiirleri
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.