ve hep göðsümüzde beliyorsak yarýnlarý
yada kaþlarýnýn alýnganlýðý var birde
Türküler duvaðýný düzeltme telaþýnda akþamýn
bir merdivan kuþu çýkýyor içimden
kopacak diye içimden kartal çölde üþüyor içimde iklimler
Ve ten / örtünüþlerinde yücelenler
Ve öpüp kaçtýðýmýz heykeller
Görücü usulü hayatlar; bir kadýn.
Adam; usulsüzce býrakýlmýþ resimler
Uzaktan sustuðumuz ýþýklar;
Bir yaným mavi bir yanýmda dereler...
Uzaktan çok güzel görünmüþtüðünüz ;
Sarrafýn zamanlarda kalmýþ iki aný olmalý.
Ey dursul dininin kutsal solucanlarý !
Bizi de yiyin.
TÜRKÜM DOÐRUYUM AMMA VELAKÝN
Almýla gelsin de sonunda
Son verilmiyor bu oyuna
Misal üstüne misal
Raký sofralarýnýn sýrma býyýklý masalý
saraylý kadýnlarýn düþlerini süsleyen
erotik nazarlýk, sûfi dudaklardan
keman yayý kýrýlýyor kanunda
Ömer Faruk Tekbilek çýldýrýyor Toros’ta
doðruluyor, arkaik süsleri haremin
ve kazanlarda put pekmezi aðarýyor ihtirasýn
bir çift göl olup seyre duruyor kadýnlar
usta kalçalarýyla, gizleniyorlar kývrýmlarýna
Uygur nihilist bir yaþama
keyifli nargileler gibi sunuluyorlar
kervansaraylar çiziliyor düþ görümlüðüne
safi bûselerle dokun ey sûfi
Ruhî de yanmada
Güneþ gülüyor
Okyanus taþýyorum
sýrtýmda
biliyormusun bunlar Asya’nýn fotoðraflarý
varmaya iki centim kala yakalamýþtým yolda
Þimdi burada deðilsinya
Parlak renkler soluyorlar iþte…
sarkaç dönüyor içimde
On dört motorlu ama ah !
Bu geçen bir vantilatör
Cennette polis karakolu
Bir planým tüm dileklerinin feshine içinden yürüdüm geçtim
Ama beþ santim tarafýndan kaçýrýlmýþ aðzýný tutamadým
Belki sen ve ben uzak yanýnda koþmak düþündüm
Ama soðuk bir gözünün yýrtýk olduðunu anlamadým
omuzlarýna parmaklarýmý deðdirdim
daha fazla ordu yada ne tercih edersin ?
Sevdiðim çok fazla karýþtýrdýk dünyayý
yaþýyorum ve nerede kim ? olduðumu unutmadan
eee aylardan Nisan
Günlerden Sen
Sana çok uzun þeyler geriyorum
çarmýhta
alýþýk olduðum seyler
ipliklerini kilim yapýyorum içimin
Oysa sövülmüþ peygamberler gibiyiz
En yadsýnamaz tanrýlar
Masada bir parazit olarak yaþýyoruz
Ve bir kaç korkunç Krezüs,
Yaþlý cinlere layýk vassal
Sövüyor sevdiðime
Ve seviyor sövdüðümü
Dalacaðýz yakýnda soðuk bir karanlýða
Elveda kýsa yazýn parlak ýþýðý
duyuyorum düþtüðünü bir cenaze gibi
Kaldýrýmda çýnlayan kocaman aðaçlarýn
Artýk bütün bir kýþ öfkeye dalacaðýz
tüyler ürpertici ritmi soðuk havaya
Ve kutup cehennemindeyse güneþ
içimde kýzýl bir blok donuyor artýk
ürpererek dinliyorum her yapraðýn sesini
kurduðumuz iskeleler göklerde saðýr artýk
ruhum bir kule gibi tamamen yenik
rüzgar darbelerinin yorulmaz öfkesinde
Sanki sarsýlýyoruz bir monoton þokla
bir yerlere çivili kocaman bir tabutta
Dün bitmeden yaz þimdi sonbahar
bir gizemli ses ayrýlýk çaný çalýyor
seviyorum gözlerindeki yeþilimsi ýþýklarý
ol manzara þimdi yanlýzca kekre
Ve hiçbir þey, aþkýn yada yarin yüzü bile
Deniz üstü parlayan bir güneþ etmez
Her þeye raðmen bir anne þefkatiyle
Hatta bir nankör yada alçak bir adam bile
dost ya da düþman bir anlýk hayat
Muhteþem bir sonbahar veya günbatýmý eder
Kýsa misyonu hayatýn aç gözlü mezar bekler
Birak dinlensin alnýn kucaklarýmda
Tatmak niyetiyle beyaz sýcak piþman bir yazý daha
sarý ýþýk hüzmesi geçen mevsimler kadar
baharýn saçlarý aktý yastýðýmdan
Uçlarý kýrýk yapraklarýnýn
renkleri yalaz dal uçlarýndan tuttum
güne baktým, gün ellerimden aktý
saçlarý beyaz bir geceye yanýktým
yaþamak deli gömleði giymiþ bir ahmaklýktý
ellerimden düþtü bahar saçlarýmdan yastýk
Sosyal Medyada Paylaşın:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.En Çok Okunan Şiirleri
böcek gündüzün geceye borcu nedir? iki kapı hoyrat bir umut Sen anlarsın Can sıkıntısı ve seni sevmek üzerine Aşık dik durabilmek Yaban Gülendam