Tabure yalnızlıkları
yalnýzlýðýn içimde
eskiyen bir dil olsa da sen bil
ne yol ne iz ne haber
külden bir bahçede
yangýn evlerindeyim
üstümüzde çýlgýn su buharlarý
sardunyalar yýldýz
yýldýzlar dizlerimizde
birer sardunya þimdi
evlat askere gitmeden
þu sazýmý dile getir
ateþ suyu seviyor diye
artýk su ateþin içinde eriyik
nazenin gölgeler gibi
ölümlü bir adam
ölümsüz bir kadýna
sofrayý kuruyor
tabiiyetiyle anason kokulu
akþamlar olmak üzere
bundan sonrasý ey yar
Þam’da kaysý
ölüm dediðin bize ne ki
sýrlar Efrahim sýrlar
içinden þarký söyleyen dillerin
vakti gelince kapanan
iri gözleri gibidirler
ama senin þiirlerin yok
olsa böyle olmazdýk
olsa olsa bir kadýn için senin
terk ettiðin þehirler
küfrediyordur peþinden
söyle bana da etsinler
en çok benim hakkýmdýr
söyle bir köpeðim var diye
ölmediðimi onlara da söyle
yoksa eskimiþtir bilirisin bütün yenilerim
maksadým þuh bir kadýnýn
dilinde pespaye bir söz olmaktan öteydi
ama o benim gülüþümü çaldý
sakladý bütün gerçeklerimi
hayal suskunluðun sancýsýdýr böylece
oysa gerçek sevdanýn ta kendisi
öldüðümüz zaman da
diri kalkacaðýmýz zamanda
öyledir gece yarýlarýnda gölgeler
duvar diplerinde sýrnaþýk
meylerle zevk edip gülümsemelerini
unuttuklarýmýzýn hatýrýna
çoðul tabure yalnýzlýklarýdýr bizimkisi
bu son kadehte sonsuzdur
gelir nasýlsa dizlerinin dibini bulur
bütün sorunlu i mgeler
gözlerim yarý anason yarý üzüm
kirpiklerimden damýtýp seni
evvel ahir içiyorum
Sosyal Medyada Paylaşın:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.