Þiirleri þarký yaptým senin için,
taþýdým pencerenin altýna.
Safa soktum karþýnda,
akþamýn farzýnda.
Her mýsra bir sure,
her sözcük bir dua…
Her dua bir yakarýþ,
kavuþmaya dair…
Ben, týpký çizildiði gibi yaþadýðým,
yaþam tuvalimdeki yalnýzlýðýmdan
azat edildim de geldim,
bir kölenin
efendisine duyduðu aþký
sýrtýmda taþýyarak
iki büklüm
ve mil çekilmiþ gözlerim yerine
el yordamýyla…
Ve, iyi niyetini istismar etmeden
haykýrmak için þarkýlarýmý…
Her þarkýyla serenad yapmaya geldim…
Her mýsra bir perde,
her sözcük beþ oktavlýk gam…
Her nota bir yakarýþ,
kavuþmaya dair…
Bahçendeki çiçekler,
her haykýrýþýmda,
belki perdelerini açarsýn da
bakarsýn diye beklediler.
Açsaydýn,
onlar da açacaktýlar rengarenk.
Kenardaki bir aralýktan,
kendini göstermeden bakmýþsýndýr belki,
ama açmadýn.
Tüm çiçekler býraktýlar dallarýný,
teker teker gelerek
dudaklarýmdan öptüler.
Seni koklar gibi kokladým her birini,
attým balkonundan.
Görür de alýrsýn belki,
býraktýðým izlerde
öpmek için dudaklarýmý