kapaðýný açýp bir mahzenin içine dalmaktýr yokolmak hiç varolmamak istersin bazý zamanlar ondan karanlýktýr ayný ayýn diðer yüzü
elinde topac dönmektir darsokaklarda bazý zamanlar taþtan merdivenler yaslanýr çatlak duvarlara tutarsýn elinden inerken büyülenmiþ nefesinle fýstýkaðacýndan ya da tophaneden
çingene mahalleri kadar yabancý bir o kadar da sýcak olurum bazý zamanlar hiç bitmeyen seyahatlarda kaybolmaksa eðer muradým bir çingen mahallesi bulurum toygarda yada körfeze bakan izmit’in sýrtýndaki kahvehanelerde dizilirim
perþembe pazarýnda kaybolmaktýr hayat bazen sokak ortasýnda bir çýðlýk evin yolunu bulamamaktýr o muazzam korku çocukça... çocukça...
annemi beklediðim gibi beklerim bazý zamanlar bir kitap için bilenirim gözlerimde birden pýrýltýlar çakar bilinmeyene akarken tutunup zamanýn eteklerine durmak isterim olduðum bu yerde...
korkusudur büyümenin içimde ki kaybolma hissi ta o zamanlardan kalma çaðlar boyu yaþanan en büyük korkulara bir misal, kapatýp gözlerimi titrerim ve devam eder hayat gözlerimi açýnca kendimi yazýyor bulurum bir klavyenin karþýsýnda...
üüüüç, ikiiiii, biiiir... ve þimdi iþte yine kapatýyorum gözlerimi...
02.08.2012
Sosyal Medyada Paylaşın:
obsidyen Åžiirleri
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.