aþk için mazeretin olmadý hiç
hep gitmek için mazeretler ürettin
alýp götürdün birlikte uyanacaðýmýz sabahlarý
susturdun cilveleþmiþ seslenmelerimizi
senden gelecek her sese saðýr kesildi sözcükler
þarkýlar kürdili hicazkar makamýný unuttular
sen söylemeyeli
sensizlik yýðýldý evime
gözlerim ama,
dilim lal,
dudaklarým çatlak çatlak
acýyor
öpemiyorum dudak izlerini
döktüðün yerlerden
gözlerimin baktýðý yerlerden payýma düþen
ömrümden çaldýðý zamaný ödemeye mahkum
koskoca bir sensizlik
bonbon þekeri aldýðýn çocuk
arkandan aðlamalarda hala
duyduðum her haykýrýþta
senin adýn
Haykýrmalardayým çocuk gibi...
fonda korkunç gecelerimin þarkýsý týnlamakta:
“Karanlýklar içinde kayboldum
yine sensiz her gece
Çýðlýklar duydum beynimde
Uyandýr beni bu kâbustan
Gece ve sen birdiniz
Gece ve sen birdiniz..."
Aþkýmýzdan geriye kalanlarla doldurduðum çuvalý
sýrtýmdan indiremedim bir türlü;
çýðlýðýn asýlý kalmýþ kulaklarýma,
yoruldukça beddualý gülücükler saçýyorum
korkularýmý ötelemeðe...
bitmesini dilemediðim sýlayým
artýk
yýrtýp ikiye ayýrdýðýn fotoðrafta kaldý aþk
bir yarýsýnda ben mahsun
ötekinde sen yoksun...
dudaklarýndan dökülmüþ
son sözcükleri de süpürdüm
attým
gelme
sevmez bu yürek bir daha
sen olsan da...