Sürme çekerken güneþ pencerelere
Sabahýn ilk þarkýcýlarýydý öpüþen serçeler
Yaþlý yastýklarda kaldý düþ sancýlarý
Gecenin tortusu saklandý eski terli yorganlara
Erken uyandý enkazýndaki yalnýzlýðým
Sularken gözlerim kuruyan gülleri
Temmuzun yanýk gülüþleri sürüldü yüzüme
Ben yandým su yandý toprak dudaklarýmda çatladý
Takýldý ayaklarýma oda dolusu sarý mektuplar
Onlarda akþamdan ýslaktýlar
Dokunduðun eþyalara dokundum parmak uçlarýmla
Bir kelebek konduðunda perdeme
Ona da söyledim seni özlediðimi
Mýrýldandým akþamdan kalma þarkýlarý
Dilimi kurutsa da adýn
Kuþlarla da konuþtum gizlice
Sen uyurken bilmediðim bir diyarda
Bir þiir kuruttum gözlerimde, rüyanda gülümse diye
Bilme/sen de olur
Ben gitmeden gelirsen belki sana da okurum
Aþkýn topraklarýna düþmezse eðer dizlerim
Mektuplarý sonra (da) okursun…
Hadi gel masal olup güneþte yanmaya gidelim…