uðultulu deniz verin
en uzak yerlerden
çöl yakýyor kor gibi
nil’e yürüyorum
yakup olup
yusuf olup
dipsiz karanlýða düþüyorum
yankýsý o’nu bulur
ismail’in bahtýnda
ibrahim sabrýnda
yapraklarým açtý
ýtýr kokularý içinde
yüzünü döndü
döktüm yüzümü
ocaðýn baþýnda
düþündüm
korkuyordum
hicrete davet almaktan
biliyorum ki
can çýkar da yâr
bu yollar bir sana çýkmaz
bir yaným bulut
gözlerimde mimoza
kovuldum dünyanýzdan
incileri giz çözdü boynumdan
uçuþtum su köpüðüyle
yitik þehirlerden
suad’ýn yaktýðý ateþe
bir yaným musa
bir yaným hýzýr
denizleri içime çektim
yýkandým vedâlarla
dile geldi gesi baðlarýnda
yedi renge vuran leylaklar
bizimde var dedi
yoksunluðumuz
o aðýt senin
bu aðýt benim
dolaþýp dururuz
hep davet alýrýz mevsimlerden
yeni bir çaðrý
kapýlarý örtmeden
rüzgârla kovuluruz
peygamber uykusu tutar eþiklerde
gidip gelmeyenleri bekleriz
sâlâ kimi çaðýrýr
o nidâ kimedir
neden güneþ ölgün doðar!
bu vedâ nicedir
nice maþuk’u yorar
sen gibi, bizde bilmeyiz
açarýz b/aþka ipeðin büyüsünü
candan özge, Allah’a yakýn olan.