...
*ben seni sevdiðim zaman*,
üzerini örtmeyi sevdim pencereyi açýk unuttuðun karlý gecelerde.
öpmeyi sevdim yanaðýndan sen uykuya dalmadan önce,
esneyiþini mesela,
ve belki kükreyiþini her kýzdýðýnda.
hatta benden sýkýldýðýn anlarý,
her kovulduðumda uzanmayý ayaklarýnýn dibine.
benzetmeyi Ýstanbul*u kýsýk gözlü bir adama.
ben seni sevdiðim zaman,
mimiklerini hiç görmeden, ellerinin sýcaklýðýný bilemeden,
bir resim olduðu anlarda herþeyimin.
oysa bilemezdin,
kirli sakallarýnda tanýdýk bir þarký,
acýtsa da kanatmazdý,
binlerce kez suç iþleyen dudaklarýmý.
çünkü ben bir suçluydum,
defalarca seni sevdiðimi söyledim.
iþte ben seni sevdiðim zaman,
sen bana gülümserdin.
u t a n ý r d ý m.
ben seni sevdiðim zamanlar benimdin,
þimdi avuçlarýmda mirasyedi yalnýzlýðým.
ben seni sevdiðim zaman,
dündü ve yarýndý.
yarýndan sonraki,
ve ölümden önceki gündü.
ve ben seni sevdiðim zaman,
yüzüm gül/dü.
þimdi gidiyorum bir daha hiç dönmemecesine,
günün ýþýðý söndü.
/son kez söylüyorum
seni çok seviyorum/
biliyorsun,
ben ölünce seni sevemeyeceðimi.
biliyorsun,
ben ölünce dilimi ve ellerimi,
kelepçelemeyeceðini.
seve /seve ölüyorum,
öyle tok.
artýk gözlerini yummana gerek yok,
biliyorum ben olmadýðým zamanlar; yüzün gül/dü.
ki; seni sevmek,
bugünden düne, tebeþirden teneþire,
iþte öyle bir yolculuktu.
bugünden düne, tebeþirden t e n e þ i r e...
de_soulmate