Aþ/k eren kadýnlar
öz dilleriyle feryat ederse
nedenli çýðlýktýr geceye.
Hicret maverâyâ yazýlýp
tasalarý umudun kapýsýna üleþir
emzirilmeyi bekler özgürlükleri
bu nedenle
sükûtu haykýrýr gözleri
deniz mavisi bir hâl tüterse ocaktan
âsumana yükselen kadýnlar
esir türküsü söylüyor
yürekleri boþalýyordur -dolunayla-
er(en)lerin kapýsýnda
zambak yangýsý bu yüzden kadýnlar
’Süyum süyum ’en kuytu gölgeye düþen
badem nefesli kadýnlar
heybeler dolusu gizli aðýtlarýný
çýðlýklarýnýn gülü bilir
söðütlü vadiler sýðýnaklarý
yanýnda durup yollara bakarlar
çözülür diþler; lâl incileri dökülür
çünkü gün(e)þ güneþin týlsýmý bu kadar
kanlarýnda ki kývýlcým ellerini çözer
düþlerini astýklarý bulutlardan
erlerin karanlýðýna süzülürler:
’Zûlâl aydýnlýðýyla’
zaman aðzýndan sýzýp içre
su yýkarken tüm evreni
kýrçýl aðzýlarýyla öper
susar; susar; ve yine susarlar
iki ateþ arasýndan
kor doldurup sevgili kadehine
aþ(k)ý içerler
kalpleri ilhâm damýtýr sevgili bakraçýna
sonsuza -ýþýklarla- kurulur sofra
yüzleri aynadan sofaya þavkýr;
henüz bahar;
henüz denizdir: Þafaktan
deva saðmalarý bu yüzden
dillerinin altýnda tapýnýlacak adamlara
sýfatlarýný; erik niyetine toplayýp
tuz tenlerinde erir;
gelir kadýnlar
anlatýlacak masallarý vardýr artýk
çýðlýðýklarýyla bir Anne’yi
veyahut Baba’yý
ölü doðurur
etiyle ve ruhuyla
erlerine Aþ/k devþirir kadýnlar
dillerinde menekþe curcunasý
biraz ninni ile karýþýk.