’Sen Gidende’ diyerek baþlayacaðým þiire
çektiðim acýlar döküleceðinden bir bir
þevkle yürüyeceðinden en tatlý i mgeler mýsralara
seni bana kefaret bildiðindendir; bilesin...
’Çünkü’ borçluyum sana yâr
ve her þey ’Ezel Ebed’ arasý dönüþüyor
kalbimde sessizleþiyor heceler
susku giymiþ gecelere soyunur dilim
mor bulutlarla devrilirim semadan
gözyaþýmla serinler güller
ve göveririm gökkuþaðýnýn renklerini
bu þiiri yazarým mavi gözlerine ’Sonsuzla Eþ’...
Gitme!...
bil ki sen gidende küfleniyor gönül
akbahtýmýn ýþýk aldýðý yerler kararýyor
gözlerim korkuyor sihri daðýlýyor sevdiðim
fecri biteviye yakýyorum ellerime kýna bilip
çünkü ellerin fecirdi, ateþi tenimi kavuran
unutamýyorum yâr utanýyorum da: Gitme
sen gidende yýllarý aydýnlýklara verdim
yalnýzým yapayalnýz ve yalnýz
kýyýlarda izlerin ötelere taþýnýyor kandil gecelerinde
beyaz bir kelebek dert oluyor kalbime
bozulmasýn istiyorum kozasý; -ama bozulsun varsýn-
sen gidende zaman kýsalmalý yâr
ayrýlýðý rûhumla gömmeliyim
Gitme yâr!
özlem ateþiyle üflenmesin sûr
Kalû-beladan þavkýmasýn avuçlarýma
nabzýma deðmesin kelebekten dökülen toz
o hülya ki koparmasýn kýyametimi
son umuttur bu sonbahar yaralý aþkýma
izin ver sileyim kahýr bulamacý gözlerini
yoksa nereden alýrým þiirlerime ilhamý!
bak kaldým toprakla gök arasý
merhametin rengi olmaz ama; izin ver yâr
izin ver ki hazar renginle koyulaþayým
Yâr: Mavi gülümsemen vardý anýmsýyorum
yankýsý beni bulurdu ne yana baksan
gecelere çözerdim rûhumu, yalýn unutuluþla
lâl kesilirdi köpekler dûâlarýma
büyülenmiþ beklerdim seni yar;
geceler sessizliðinde
’Ezel Ebed’ arasý
ne yani gelmeyecekmisin!: O halde
taþýsýn Ezanýn sûr sesi kapkara Cehenneme yüreðimi
çünkü sen gidende akýttýðým bâde deðil
gidiþinin gizini örten kumdur aðladýklarým
ýrgalanýr yüreðim ta hasrete kadar
’bu yüzden yâr’.