gecenin duvarlarýna
kupam rengi yaðarken hüzün
kar altýnda lale kadar sýcaktým
çiçek pazarlarýnda satýlýp
fikre sürçük dillere veresiye
baht durdum kardelen kardeþliðine
__bana giden yol önce seni geçerdi
terini içtim yüzümü kazanlarýn
iklimsiz yaðmur yadigarý çamurlu ellerinden
gün açar çiçekler solarken kuytularýnda biteviye
ne güldüm ne gülþen topraðýnda
dað oldum maviye serkeþliðine
__bana deðen bulut ilkin seni sislerdi
kaðýt sýrlayan kalemlerin
“bir kedisi bile yoktu” daha
ihtiyaçlarýndan þereflerine
köz göz arasý nidalarýnda bomboþluðuna
kiminin gafleti ser hoþluðuna
kiminde acý beleþliðine
cama mey doldum ayrýlýk kokteyllerinde
sekiz can mezarý kapýnda senin
topalaksak dolandým kalleþliðine
__seni gören önce beni seslerdi
ahþap çerçevelerde
kýmýldanýnca benli resimler
çekmeceye sancý düþtü
maske dedi birisi mýzmýz ve aðlak
bastýðý yerden bir iki basamak alçak
ve titrek güz yeli güzelliðinde
ilk önce seni çarpardý derken güldüm halime
fistan olsaydý soyunduðum ahlak
dökecek çok ölüm varmýþ gibi tenimde
devrik cümlelerle sürüldüm sessizliðime
__seni silen mendil baþta beni ýslardý
yüz güzele nakþedilen ayný özün
himmeti sevdadan yana terazilerinde
gâh mah oldum gâhý zöhre
bin harfe döküldüm sesi yitik alfabelerinde
ýþýða secdelerinde yetim yüreklerin
kuruldum denizaþýrý yanar dönerli fenerliðine
__ seni inkâra duran beni senle sýnardý
ne güzel sevmelerin
o güzel gitmelerinde
vekaleti selefine ne huzurlu bir ölüydüm bilsen
unutulmuþlar kabristanýnda ben öyle
ebemkuþaðý dönemeçlerinde
seçeneksiz vururdum gemi güvertelerine
yokluðunda üryan
çokluðunda çýrýlçýplak kadýnlarýn
cehenneme dönükken yüzü
yataklarýnda âmine uyumuþ adamlarý
inþallaha uyandýrýr sonra
þaþýrýrdým uslanmadan
kaðýttan gemilerin batýyor olmalarýna
__seni ölüm sananlar beni senle saðlardý
bana bir þey söylemelisin hemen
güneþ ömrünce uzun senin kadar güzel
benim kadar çirkin ve gerçek ölüm kadar
seçtiði yerde duracak kendinde kaybolanlar
bana bir þey söyle þimdi kýyametim kopacak
söyle sonum kalacak