gün geceye el verirken ufukta
uykumdan önce rüyamda sevdan
Ay devrederken Güneþ’e o rutin nöbetini
þekerimden önce çayýmda sevdan
ansýzýn bir yerlerde
günün herhangi bir vakti
yarýsý hüküm yarýsý soru sanki
meydan okur gibi ateþe bir damla su
hani öper gibi güneþ çiçekte suyu
her seher tazeleniyor muhabbet
suyu mu sormakta bana bilmem
anlatmak mý maksadý kokuyu
fikrimden çýkmýyor serimde sevdan
ihtimaller gel-git kurdu zihnimde
bir biten masal oluyorsun bir yarým öykü
dalgalarla savaþtan yorgunum amma
yýkýlma diyor kýyýmda sevdan
dost selamýnýn sesinde sesin
nasýlsýn diyorum gülümsüyorsun
yanaðýný okþadýðým her çocuðun gülüþünde
iyi misin diye soruyorsun
kötüyüm eksiðim biliyorsun
yalan söylemeyi de öðretecek sonunda
/iki gecede meyveye duran aðaçlar gibi mesela/
sesime sindi huyumda sevdan
bir ezginin týnýlarýyla yol bulup derinime
yaðmur yüklü bulutlarla aðýyor yüreðime
yine felaket oluyorlar yine afet
yine sýzým gözlerin
ellerin soðuk ellerin serin elim gibi ellerin
bilmem neyine kâr katlanan elemlerim
gün vurdukça çaðlýyor pýnarlarýmda
gözlerimin yaþýnda bakýþýmda sevdan
bu þehre gurbet çöktü gitsem diyorum
gideceðim yere benden evvel seyirde
hasret otaðýný kurmuþ boþ býraktýðýn yere
hasretin sýlasý yok biliyor sevdan
vakithepþimdi