aksak

aksak-yel deðirmenleri





hani içinizde bombalanýr þehirler,
misketine terk edilirsiniz.
eteði yükünü alýr da kahpe zamanýn.
kapýlarýnýz taþlanýr durur,
göz yuvarlarýnda nisyanýn…

-suyu çekilmiþ (an)larýn kurak iklimleri sizi-

gidinin yel deðirmenleri, sizi gidi sizi!
ne yazdýnýz ki dünyanýn kara tahtasýna?
ne de nazenin cangýllarýnýz varmýþ;
mýzýkçý mý mýzýkçý püskülünüz;
kibre bulanmýþ kýzgýn mý kýzgýn tabanlarýnýz;
kalabaya mý takýlýyor ayaklarýnýz…

efkar büyütün þimdi dizlerimin dibinde;
iðne yapraklar gecelerin “kara”sýndan,
nereden geldiði belli olmayan
aklý karýþýk gemilerimi de batýrýn bakalým,
engin düþünce denizlerinizde…

yahu siz?
-kazazedelerin tuzlu sularla savaþý bile deðildiniz-

gerçekleri korkutsaydýnýz bari ürktüðüm,
soylu sandýðýnýz gardiyanlýðýna saksýlarýnýzýn,
tekme atan çiçek bari olsaydýnýz!

ah gelmese kulaðýma tamtam sesleri,
ben de bilirim sizinle az buçuk dans etmeyi
etmez miyim küfür, demez miyim dilin ýsýr!
küfür Neyzen aðzýnda “gül”dür!
saklý þiirimde baldýran fýrtýnasý,
gelmeyi denemeyin üstüme üstüme!
bir bacaðým da kýsadýr benim;
dans etmek isteyeni zorlayýveririm…


hidayet dal/can sokaðý lambalarý
Sosyal Medyada Paylaşın: