Sokaða dökülen bir yalnýzlýk resmidir bu iç çekiþ
Çünkü karanlýklar kimseyi tanýmaz…/…
Bir dublörün dudaðýndan:
Kýrýk bir ezgi var dilinde masallardan kalan
Bilmece güzergâhlarýnda kanayýp durur kelimeler
Aslýnda bu uðurlamadýr alfabetik bir hüznün indeksinde-
Sancýlý bir aðýttýr teferruatlara…
Örümcekler tozlu raflarda, karanlýklarda saklanýrlar deðil mi?
Neden sence?
Çünkü aydýnlýk onlar için
Bir hücrede el ele tutuþmuþ iki mum kadar ulaþýlmazdýr…
Bir senarist serzeniþi:
Ne ay ne yýldýzlar
Vurulmamak için, bozmazlar geceden çýkma yasaðýný…
(aklýndan anlýk geçenler)
Bir uðursuz kuþ gelse þimdi bu perdede
Salaþ bir öykü anlatsa bu rol kesicilere
Bir çýðlýk çöreklense sorgu-sual
Sonra bir kahkaha molasý verseler
Delimi bunlar deseler…
Bir kameramanýn gözlüðünden:
Yazýlmamýþ söz ses verilmemiþ bir soluktur üþümek
Bir damar var yüreðimde buz tutmuþ
Ne kadar kötü üþüyorum…
Kýrmýzý bir mevsimden doðan güneþ
Bir bardakta sýcak çay getiriyorum
Satýr baþlarýnda kanayan gözlerime…
Tedirgin, sakýncalý
Ama ellerim menekþe koksun istiyorum …
Öylesine bahar…
Bir aktör/aktrisin dilinden:
Alnýmdaki ter soðuyana kadar
Çalmaya devam edin bu þarkýnýn ýslýðýný
Duman altý olsun yakamozlar
Ay denize düþerken…
Bilirsin hiç uyumadý sakalým/saçým sensiz
Bilirim bir tek dudaklarýn unutturur kimsesizliðimi
Saðým-solum masal büyütür aþka…
Sokaða dökülen bir sesin resmidir bu iç çekiþ
Çünkü hayat kimseyi tanýmaz…/…
Kýzýlcan/2011