ÇAYLAR ŞİRKETTEN -2

Gençliðin yaðmuru yeni düþmüþtü býyýklarýma
vurdum kendimi yollara

Zulmüne þivan düþe yoksulluk

Dünyanýn baþkenti Sultanahmet
Anadolu’nun baþkenti Sirkeci derler
bir kýþ günü akþamýn alacasýnda indim Sirkeci’ye
dar bir sokak aralýðýnda durdu otobüs
yüzlerce küçük dükkan camlarýnda bütün Anadolu
yüzlerce insan daha önce gördüðüm hiç görmediðim
emanetçiler: neyim var gençliðimden baþka
býrakacak
taksiciler: hangi deftere yazmýþtým gurbetliðin
adresini
oteller: yeni çýktým sýlamdan bu gece yatmasam da
olur
yüzlerce uðultu kuþu içimde, yüreðim daralýyor
Ege Jet Balýkesir’e, Ýzmir’e hemen þimdi
Cesur Turizm yolda kalmazsýn hemþerim Diyarbakýr, Urfa
Dadaþ Apollo 12’den hýzlý Erzincan, Erzurum, Kars
dünya þampiyonu yollarýn kralý Gazanfer Ankara
soluðum buz tutmuþ boðazýmda renk deðiþtiriyor sesim
þaþýrýp kalmýþým avucumda mavisi küflenmiþ bir gökyüzü
sigaraya yeni baþlamýþ bir bulut katarý
içimde
sadece hüzün

Ne yapmalý nereye gitmeli baþý baðlanmýþ bu akþam karanlýðýnda
iþ bulmak gerek, para tükendi tükenkecek
(Paran mý vardý mendiline düðümlediðin üç-beþ
kuruþtan baþka)
umut tükendi tükenecek, sevinç aydýnlýk inanç tükendi
(zaten ne zaman tükenmemiþlerdi)
mutluluk sevda ekmek tükenecek
tükendi tükeneceksýlamýn mazgallarýný ýþýklandýran
özlem
tükendi tükenecek yüreðimde ateþle yýkanmýþ
heyecan
ve bir uçurum

Sokaðýn ucunu döndüm, sesim parçalamak istiyor bu
uðultu ummanýný
birden bir esinti, serinlik, sanki çiçeklerden bir yaz yaðmuru
karþýmda boynuma doladýðýmmendil kadar bir deniz
parkta el ele dolaþan çocuklar gibi gemiler
býraksan 180 km hýzla suyu yaracak kamyonlar otobüsler
nereden gelip nereye giderler
ben
nereye
býraksa
kader

Rahmine þivan düþe gurbet

Akþam inmek üzere, bir simit alýp deniz kýyýsýna oturuyorum
bir sis yumaðý aðýr aðýr dolanýyor Boðazýn saçlarýna
bir martýný kanadýnda eriyor güneþin son parýltýlarý

okul yüzü mü gördüm
ne gelir elimden sanatým yoksa

Simit satmakla baþlasam iþe umudun alevi sönmesin diye

Yüzümde pus tutmuþ sabah
köþebaþý rüzgar ayaz
simit satarým susamlý
poyraz renkli can kokulu
þafaklardan daha beyaz
hasretimden daha kara
simit satarým susamlý
buyur tanesi üç lira
bana kalan yirmibeþ kuruþ
anlamazým ne iþtir bu

Sesime alevler çalan
sabahýn karanlýðýndan
mor akþam aydýnlýðýna
simit satarým susamlý
nar kokulu can yoksulu
sermayesi gurbetliðim
simit satarým susamlý
buyur tanesi üç lira
bana kalan ter yorgunluk
anlamazým ne iþtir bu

Ev kirasý çýksýn diye
üþümesin ayaklarým
gurbet harcý çýksýn diye
þiþmesin gözkapaklarým
emek rýzký çýksýn diye
simit satarým susamlý
adý güzel serçe pulu
buyur tanesi üç lira
bana kalan kan yoksulluk
anlamazým ne iþtir bu

Babamdan miras mý kaldý
ne gelir elimden sanatým yoksa

Defter satmakla baþlasam iþe aydýnlýðýn sesi donmasýn diye

Sosyal Medyada Paylaşın: