Yalýnayak yürüyen kýrýmlý bir þairin
Sevgilisi soyunuyor geceye
Aþk
Bembeyaz sayfalara uzanan binlerce km yol kadar çýplak
Dokunmak istiyorsun
Ana avrat sövüyor patikalar
Gizemi canlý býrakmayan giremez içime
Der gibi, soðuk
Ýhtilal peþinde koþan þiiriyle
Dokunuyor ay iplikleri, aþkýn göðüs uçlarýna
Ýki mor dudaða kýrýlýyor kalemin susamýþlýðý
Artýk çok daha kalýn her harf
Koyu bir kalabalýk
Yalnýzlýk
Kuzeyin yollarý kapanýyor gök/yüzlü depremlerde
Acý tenceresinde sökülen irin oyunlarý
Piþiriliyor çocuklarýn tebessümlerine
Sadece bir an
Bir an
Büyüyor çocuk/ ölüm geldiðinde
Aþk gibi kayýp
Yalýnayak yürüyen kýrýmlý bir þairin
Sýnýr dýþý edilmiþ mutluluðuna kavuþuyor hayat
Özgürlüðüne küsen toprak kokusu s/iniyor
Yeþil ayetlerle süslenmiþ dikenli tellere
Paslý cinayetleri anlatýyor lirik teatral tüm devrimler
Martý tüyleri vururken kýyýsý olmayan okyanuslarda
Düþlemek sürgününden sürülüyor yakamozlar
Sevgili sözcüðü bilinmezliðinde
Kayýplara
Kýrýmlý bir þairin çýplak ayaklarýyla tuttuðu balýklar
Yazdýðý þiirler misali can çekiþiyor özgürlüðe
Defin(e)si tokluk renklerine dokunamamak þiiri
Ama tutkun
Yürümek dokunmak nasýl olsa topraða
Aþka ve yalnýzlýða
Mutlu bir pranganýn açlýðýný terbiye edercesine suskun
Gökkuþaðýna köle olmayý bile becerememiþ
Her an hayata dik
Her an kendine yaðmur
Sevgilisinin ellerinden uzaklara damlalarýyla savrulan
Bir an
Bir an, her an onun…