fe
AYRILIK ÜSTÜNE
AYRILIK ÜSTÜNE
Hani,
Tam göðsünüzün ortasýnda bir yeriniz acýyacak... Evinizin sizi içine sýðdýramayacak kadar dar olduðunu farkedeceksiniz... Hatta manavgat bile dar gelecek.
Sokaða fýrlayacaksýnýz... Sokaklar da dar gelecek... Týpký vücudunuzun yüreðinize dar geldigi gibi... Ne denizin mavisi açacak içinizi, ne pýrýl pýrýl gökyüzü, nede sorgun ormanlarýnýn sessizliði…
Kendinizi taþýyamayacak kadar çok büyüyecek, bir yandan da kaybolacak kadar küçüleceksiniz...
Birleri size bir þeyler anlatacak durmadan...
“Önemli olan saðlýk.”“Yaþamak güzel.”“Boþver, her þey unutulur.” Siz hiçbirini duymayacaksýnýz...
Gözyaþlarýndan etrafý göremez hale geleceksiniz. O’ndan ölmesini isteyecek kadar nefret edecek, az sonra kollarýnda ölmek Ýsteyecek kadar çok seveceksiniz...
Hep ondan bahsetmek isteyeceksiniz..
Bazen yüreðiniz sýzlayacak, bir anda karþýnýza çýkacak diye…
Ne izlediðiniz diziler ne oynadýðýnýz oyunlar yada her ne yaparsanýz yapýn her þey onu hatýrlatacak size. Ve yüreðiniz yine sýzlayacak…
Ne sohbetlerin ne sarýlmalarýn nede saatlerce seviþmelerin bir kýymeti kalmayaçak ama yüreðin yine sýzlayacak…
“Ölüme çare bulundu” ya da “Yarýn kýyamet kopacakmýþ” deseler baþýnýzý
kaldýrýp “Ne dedin?” diye sormayacaksýnýz... Yalnýz kalmak isteyeceksiniz... O güzelim yalnýzlýðýnýza sarýlacaksýnýz...
Hem de kalabalýklarýn arasýnda kaybolmak, Kalabalýklarýn içinde yalnýz kalmak.... Ýkisi de yetmeyecek. Geçmiþi düþüneceksiniz.. Neredeyse dakika dakika, Ama kötüleri atlayarak!
Onunla geçtiginiz yerlerden geçmek isteyeceksiniz, Gittiðiniz yerlere gitmek...
Bu size hiç iyi gelmeyecek... Ama bile bile yapacaksýnýz. Biri size içinizdeki acýyý söküp atabileceðini söylese, kaçacaksýnýz...
Aslýnda kurtulmak istediðiniz halde, o acýyý yasamak için
direneceksiniz…
Hayatýnýzýn geri kalanýný onu düþünerek geçirmek isteyeceksiniz...
Aksini iddia edenlerden nefret edeceksiniz...
Herkesi ona benzetip, Kimseyi onun yerine koyamayacaksýnýz...
Hiçbir þey oyalayamayacak sizi, Yalnýzlýðýnýza-anýlarýnýza sýðýnacaksýnýz...
Birkaç saat kafanýzý bulandýran ama asla onu unutturmayan...
Sadece bir müddet buzlu camýn arkasýndan seyrettiren...
Bütün þarkýlar sizin için yazýlmýþ gibi gelecek...
Boðazýnýz düðümlenecek, dinleyemeyeceksiniz...
Uyumak zor, uyanmak kolay olacak, Sabahý iple çekeceksiniz...
Bazen de “Hiç güneþ doðmasa” diyeceksiniz.
Ne geceler rahatlatacak sizi ne gündüzler...
Ölmeyi isteyip, ölemeyeceksiniz...
Belki çivi çiviyi söker diye can havliyle önünüze çýkana sarýlmak
isteyeceksiniz, Nafile...
Düþüncesi bile tahammül edilmez gelecek...
Rüyalar göreceksiniz, gerçek olmasýný istediðiniz...
Her sýçrayarak uyandýðýnýzda onun adýný söylediðinizi fark
edeceksiniz...
Telefonun çalmasýný bekleyeceksiniz...
Ýki satýr mesajýn gelmesini,
Aramayacaðýný yazmayacaðýný bile bile...
Telofonun Her çaldýðýnda yüreðiniz aðzýnýza gelecek..
Aðlamaklý konuþacaksýnýz arayanlarla...
Yüreðiniz burkulacak.
Canýnýz yanacak.
Bir daha sevmemeye yemin edeceksiniz.
Hayata dair hiçbir þey yapmak gelmeyecek içinizden...
Onun sesini bir kez daha duymak için yanýp tutuþacaksýnýz...
Defalarca aradýgý günlerin kýymetini bilmediginiz için kendinizden
nefret edeceksiniz..
Doðum gününü hatýrlamayacak planlar yapmayacaksýnýz.
Yaþadýginýz þehri terk etmek isteyeceksiniz...
Onunla hiçbir anýnýzýn olmadýðý bir yerlere gidip yerleþmek...
Ama bir umut... Onunla bir gün bir yerde karþýlaþma umudu...
Bu umut sizi gitmekten alýkoyacak...
Ýþte böyle, Gel -gitler içinde yaþayacaksýnýz...
Þayet Buna yaþamak denirse...
Neyse…….28 mayýs 2012 FERHAT SEMÝZ
Sosyal Medyada Paylaşın:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.