Nerden Gelip Nereye Gidiyoruz?
Baþlangýç
Doðrultup belimizi kalktýðýmýzdan beri iki ayak üstüne,
kolumuzu uzunlaþtýrdýðýmýzdan beri bir lobut boyu
ve taþý yonttuðumuzdan beri
yýkan da, yaratan da biziz,
yýkan da yaratan da biziz bu güzelim, bu yaþanasý dünyada.
Arkamýzda kalan yollarda ayak izlerimiz kanlý,
arkamýzda kalan yollarda ulu uyumlarý aklýmýzýn, ellerimizin, yüreðimizin,
toprakta, taþta, tunçta, tuvalde, çelikte ve pýlastikte.
Kanlý ayak izlerimiz mi önümüzdeki yollarda duran?
Bir cehennem çýkmazýnda mý sona erecek önümüzdeki yollar?
1
Çocuklarýn avuçlarýnda günlerimiz sýra bekler,
günlerimiz tohumlardýr avuçlarýnda çocuklarýn,
çocuklarýn avuçlarýnda yeþerecekler.
Çocuklar ölebilir yarýn,
hem de ne sýtmadan, ne kuþpalazýndan,
düþerek de deðil kuyulara filân;
çocuklar ölebilir yarýn,
çocuklar sakallý askerler gibi ölebilir yarýn,
çocuklar ölebilir yarýn atom bulutlarýnýn ýþýðýnda
arkalarýnda bir avuç kül bile deðil,
arkalarýnda gölgelerinden baþka bir þey býrakmadan.
Negatif resimcikler boþluðun karanlýðýnda.
Kýrematoryum, kýrematoryum, kýrematoryum.
Bir deniz görüyorum
ölü balýklarla örtülü bir deniz.
Negatif resimcikler boþluðun karanlýðýnda,
yaþanmamýþ günlerimiz
çocuklarýn avuçlarýyla birlikte yok olan.
2
Bir þehir vardý.
Yeller eser yerinde.
Beþ þehir vardý.
Yeller eser yerinde.
Yüz þehir vardý.
Yeller eser yerinde.
Yok olan þehirlere þiirler yazýlmayacak,
þair kalmayacak ki.
Pencerende bir sokak bulvarlý.
Odan sýcak.
Ak yastýkta üzüm karasý saçlar.
Adamlar paltolu, aðaçlar karlý.
Penceren kalmayacak,
ne bulvarlý sokak,
ne ak yastýkta üzüm karasý saçlar,
ne paltolu adamlar, ne karlý aðaçlar.
Ölülere aðlanmayacak,
ölülere aðlayacak gözler kalmayacak ki.
Eller kalmayacak.
Negatif resimcikler dallarýn altýndaki
yok olmuþ olan dallarýn altýndaki.
Yok olmuþ olan dallarýn üstünden
o bulutlardýr geçen.
Güneye götürmeyin beni,
ölmek istemiyorum...
Ölmek istemiyorum,
Kuzeye götürmeyin beni...
Batýya götürmeyin beni,
ölmek istemiyorum...
Ölmek istemiyorum,
Doðuya götürmeyin beni...
Býrakmayýn beni burda,
götürün bir yerlere.
Ölmek istemiyorum,
ölmek istemiyorum.
O bulutlardýr geçen
yok olmuþ olan dallarýn üstünden.
3
Tahta, beton, teneke, toprak, saman damlarýmýzla iki milyardan artýðýz,
kadýn, erkek, çoluk çocuk.
Ekmek hepimize yetmiyor,
kitap da yetmiyor,
ama keder
dilediðin kadar,
yorgunluk da göz alabildiðine.
Hürriyet hepimize yetmiyor.
Hürriyet hepimize yetebilir
ve sevda kederi,
hastalýk kederi,
ayrýlýk kederi,
kocalmak kederinden
gayrýsý aþmayabilir eþiðimizi.
Kitap hepimize yetebilir.
Ormanlarýnki kadar uzun olabilir ömrümüz.
Yeter ki býrakmayalým, yaþanmamýþ günlerimiz yok olmasýn çocuklarýn
avuçlarýyla birlikte,
boþluðun karanlýðýna çýkmasýn negatif resimcikler,
yeter ki ekmek ve hürriyet yolunda dövüþebilmek için yaþayabilelim.
Çaðýrý
Tanrý ellerimizdir,
Tanrý yüreðimiz, aklýmýz,
her yerde var olan Tanrý,
toprakta, taþta, tunçta, tuvalde, çelikte ve pýlastikte
ve bestecisi sayýlarda ve satýrlarda ulu uyumlarýn.
Ýnsanlar sizi çaðýrýyorum :
kitaplar, aðaçlar ve balýklar için,
buðday tanesi, pirinç tanesi ve güneþli sokaklar için,
üzüm karasý, saman sarýsý saçlar ve çocuklar için.
Çocuklarýn avuçlarýnda günlerimiz sýra bekler,
günlerimiz tohumlardýr avuçlarýnda çocuklarýn,
çocuklarýn avuçlarýnda yeþerecekler.
22.11.1962
Sosyal Medyada Paylaşın:
Nazım Hikmet Ran Åžiirleri
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.