Yalan dünyanýn tüm kahpeliðine ve tüm kirlenmiþliðine inat;
Þehirde açan nadir bir çiçeðin, dik duruþuydu aþk.
Kýymetler gözardý edilir,
Þehir çöl olur,
Çiçek bir yapraðýný döker...
Adýnýn gizemine layýk hala ayakta...
Anlamsýz bir sevdanýn, anlam dolu yürek yakýþýydý aþk
Narin kalbinin kýrýlýþý
Umursanma mesafesinin çok dýþýnda olan bir güzelin,
Gözyaþýndan ibaretti...
Adý çiçek’ti....
Çölün orta yerinde suya hasret hasret görünen
Oysa sedece bir yapraðýný döken...
Öyle güzel güler ki çiçek;
Kendi bile bilmez nasýl güldüðünü
Bilmez ne dünyalar titrettiðini çok ötelerde...
Öyle güzel bakar ki çiçek;
Deler bakýþlarý çölü, daðý, taþý, topraðý
Bir kahve falýnýn sahteliðinden uzak...
Öyle güzel susar ki çiçek;
Bir yudum su deyince
Hicabýndan sema utanýr
Yaðdýrýr yaðmur meleklerini
Ve gök gürlerken yalan sevdalara
Çiçek sadece susar...
Taþlaþmýþ yürekler yerlere zincirli küfrederken hayata,
Bir kelebeðin kanat çýrparak uzaklara gidiþiydi aþk...
Kýsa ama özgür yolculuðunun ardýna, rengarenk kalýþýydý can verirken bile...
Öyle masumdu ki çiçek;
Kar tanesi yalnýzlýðýyla inerken gökten
Kanatsýz meleðin sevgiye bürünmüþ haliydi...
Öyle güzel sever ki çiçek;
Ürküterek ayrýlýk denizini
Aþk’ýn otaðýndan yönetir sevda ülkesini...
Gözlerini hapseder tek bir çehreye
Gönlünde Tekbir-i Aþk
Sözleri tutuklu...
Öyle güzel ki çiçek;
Çirkin dünyanýn seyre deðer tek rengi gibi
Diðer çiçekler solup dökerken yapraklarýný...
Ümit tufanýna kapýlmýþ þair bir gönlün
Þiir deryasýnda boðulmasýydý aþk...
Söylenmemiþ sözlerin kalbe hapsolmasý
Ve hiçbir zaman söylenememesiydi...