de ki;
en güzel þarkýyý azrail söyler
uçsun tasalar güzelliðinden
gel!
gelirim cananým
yüklenir en kutlu sevdayý
bölünüp paramparça
sana gelirim
zamaný gelince deðiþirmiþ her þey
billur heceler sýrlý sorular
sineyi tüketirmiþ umarsýz
göz ardý edip kovuldum yeryüzünden
o gün bugün iþte o ses
donanmýþ ýzdýrabý
içre yangýnlarý müjdeliyor
çaðýrýyor sýrlar
amade kalbimi dehlizine
susmuyor çýðlýklarý ecel bestesinin
okunu saplýyor gölgelerde
yanýma gel diyor kucaklaþalým
adýndýr ölüm senin
gel aklanalým
baðrýma bastýðým yalnýzlýk
acýmý dindirmez cananým
bir sestir beni çaðýran
bir sistir daðlarýn koyuklarýný örten
efendim;
dönüþmez esintilerim -beklemeyin-
karýþýnca tan sesi yaðmur sesine
ak yazým uzaktan aþka vurulur
ýþýðým ruhumla aydan dökülür
aydýnlýða doðan her yeni gün
mavi meltemi, mehtabýný sundu
hududunu Allah çizdi mevsimlerin
ben-i Adem’i müjde sundu her sevgiliye
kanayan dudaklar öptü nergisi
mahþere çeyiz odur armaðan
yazgýdýr ebediyete umut
üstüme üleþse bütün kâinat
azýksýz yaþamaya alýþmýþ ben
küfemde taþýrým kutlu sevdalarý
-iþte odur ki- ben mecnun
ve ah-u zardayým.