Anne:
cinnet dokundu avucumdan düþtü ay
geziniyor metruk konuþmalar buluþup dar zeminde
gözyaþlarýnýn temizleyemediði vebal
berrak sularda demleniyor
senden ötesini görmüyor gözlerim
Anne:
uzlet çukurunda çýrpýnýyorum her gece
naralarýmla yýrtýlýyor tan vakti
sýr devþiriliyor benliðimden benliðine
mutluluk parçalanýyor neþenin ortasýnda
sararýyor yapraklar sensizliðe düþüyorum
Anne:
acý ve ýzdýrabýn yorduðu ruhum aðýta doydu
kýrýk hayallerim gizlendi samanyolunun gölgesine
terinden koku sal ölüm kusan girdaplarý kaplasýn
salýver ki buzul yüreðime kâr etsin
harab olmuþ dostluklar büyüsün
bakan görmüyor;
iþiten saðýr;
aþk dermansýz artýk;
Anne:
yolu sarpa saran yolcuyum beyhude
ben mutluluðu seninle kaybettim
an be an deðiþtim
dikenleri içre büyüyen
mevsim tanýmayan çiçeklerin
felaket saðnaðýna tutuldum
Anne:
gör ve gözet yücelerden
gözün deðsin yoksul varlýðýma
kalbimi emzirsin gözlerinde ki ýrmaklar
susuzluðumu gidersin mukaddes sevgin
ateþ tepelerinden yansýsýn
çal son kez kapýmý
senle donansýn her yer
daðýlsýn bozbulanýk acýlar
kývrýlayým seccadenin yanýna
Rahmetiyle kucaklasýn Rabbim
sýyrýlayým en ýþýltýlý hülyadan
verecek bir caným yok
anlatacaðým çok þeyden baþka
sýrrýna ereceðim Anne
sana dokunmak
aþkýmýn isyanýdýr hayata
mahçup gülümsememin
çocukluk kalýntýsý bu fani duygular
meþheridir bu sonbahar
düþür bir damla gözyaþýný
üstüne yazayým
yalnýzlýðýmýn üryan þiirlerini
üþüyor mýsralarým üstünü ört Anne.