Aþýklýk geleneði ve þiirle küçük yaþlarda ilgilenmeye baþladý. 17 yaþýnda bade içerek aþýk oldu. Tasavvuf þairi olan dedesi Kaltýk Mehmet Aða’dan ilk baðlama, þiir ve türkü derslerini aldý. Paþa Doðan adlý akrabasýndan da aþýklýk geleneði ve baðlama konusunda yardým gördü. O dönemden sonra da çalýp söyledi.
Konya Aþýklar Bayramýnýn oluþturulmasýnda emeði geçen Sulari, 4 yýl kadar Ankara ve Ýstanbul Radyolarýnda usta bölge sanatçýsý olarak çalýþtý.
Türkü, atýþma, güzelleme dallarýnda büyük bir yeteneðe sahipti. Özellikle Alevi kökenli aþýklar içerisinde atýþma alanýnda farklý bir yeri olan Sulari’ye bu özelliði türkülerindeki zenginliðin geliþmesinde önemli katký saðladý.
Türkiye’nin birçok yerini at sýrtýnda gezerek her gittiði yerde türküler, güzellemeler söyledi. Uzun yýllar çeþitli Avrupa ülkelerinde de dolaþan Sulari, kendine özgü türkü söylemesiyle Mahzuni Þerif’ten Arif Sað’a birçok insaný etkileyen dönemin aþýklarýndandýr. Ayrýca Daimi gibi birçok aþýða ustalýk yaptý.
Aþýk Reyhani ile birlikte Türkiye’nin çeþitli yerleri dýþýnda, Ýran, Irak ve Suriye’yi dolaþarak çalýp söyledi. Özellikle 1970’li yýllarda ise çeþitli Avrupa ülkelerinde uzun süre dolaþarak konserler verdi.
Davut Sulari alýþýlagelmiþ bir aþýklar meclisi sýrasýnda Erzurum’da öldü ve Çayýrlý’da topraða verildi.