býrak
sürüklenip denizlere açýlayým
binlerce þiir okyanusunda
ruhumu harmanlayayým
kontrolden çýksýn dalgalar
istediðim gibi savrulayým
ve üþüyeyim
titretsin rüzgâr
iþsiz, aþsýz, eþsiz çocuksuz
gurursuz onursuz
hiç bir mecburiyetim olmadan
yükümü boþaltayým aðýr gelen
özgürleþeyim bu cerahatý akýtýp
hayatýmý deðiþ tokuþ edeyim
istediðim gibi olamadým
duygu ve düþüncesini yaþayan
artýk ölümlü fâniyim
yüzlerce kelime okyanusuna
yüzme bile bilmeden atlayan
yalnýz bir serseriyim þaka yapmayý seven
insanlarý tanýmadan
sevgi ve saygýyý tanýmlayan
ve þimdi; en çokta azraille oynayan
yalvarýþýný duyuran ölümlü kiþiyim
uyum içinde yer deðiþtiren
amansýzca zincirlerimi döveceðim
bu sonsuzu anlayana dek
gözyaþlarýmý hisset
aðrýlý sancýlarýn keyfine vararak
ve kendisini akýllý olduðunu zanneden
er kiþi; elveda!
benimle eðlenmedin;
zira!
hayatýnýn son gününe hazýrlandýn
çünkü ben senim, sende ben
üç beþ þiirde biriken
biraz sen biraz ben
sonrasýnda mezarýmýz bile olmayacak
gömüleceðiz mýsralarla en dibe
birlikte batacaðýz
unutulan ÞÝÝR Gibi