Gam çekmemek ne mümkün; sînelerin daðlanýp
Huzurun yüreklerden alýndýðý demdeyiz...
Taþlarýn itinayla sýký sýký baðlanýp
Ýtlerin inlerinden salýndýðý demdeyiz.
Girdabýna girmiþiz karanlýk mahfillerin
Kar yaðmýþ yollarýna gökte Ebâbil’lerin
Korkarým ki, hileyle, gelecek nesillerin
Avcundan umutlarýn çalýndýðý demdeyiz.
Sahibini ararken namertlik markasýnýn
Farkýna varamadýk gafletin arkasýnýn
Ýnsaný insan yapan ar, namus hýrkasýnýn
Kahpece kýrk yerinden delindiði demdeyiz.
Kýzýl akmaya namzet sayýsýz ýrmak varken
Vatana kastedenin boynunu kýrmak varken
Yüz yýl önceki gibi, yine haykýrmak varken
Melanetlere sessiz kalýndýðý demdeyiz.
Kuzusunu koklarken analar kabristanda
Pay arama kendine dün yazýlan destanda!
Emanet-i Güzîde, Vatan-ý Gülistan’da
Güllerin acýmadan yolunduðu demdeyiz.
Mazlûmun feryadýndan titrerken arþ ý âlâ
Daha ne duruyorsun, neden suskunsun hâlâ?
En ufak farklý fikre deyip sebeb-i bela
Milletin parçalara bölündüðü demdeyiz.
Zannetme ki tesadüf, bir kaç günlük tuluat
Düþman tuzaðý kurmuþ, biat bekliyor biat!
"Söz konusu vatansa, gerisi teferruat!"
Diyerek, bu uðurda ölündüðü demdeyiz...
Mecit AKTÜRK