selamlýyor tarihin serildiði maðara evlerinde insanlýk
gözlerimize Hasankeyf dikildi bir sabah ansýz
ve kahvaltý sofrasýnda leyleðin anlattýklarýyla
uçuyoruz dünlere beraber
anlattýkça Hasankeyf
taþ üstüne taþ koyar gibi bitiyor eskilerden insanlar çiçekler gibi
alýnteri bu olsa gerek doðarken güneþ
sýrtýnda taþýyor savaþlarýný ve denizlere uzanan nehirleri
bir leyleðin kanatlarýndan duymak tüm þehri
ve içmek sunulan misafir þerbetinden
yudum yudum içimizden geçmiþe dalýp
Cami minaresinde ve karþýda kýrýk köprüyü selamlayýp
yüzlerce yýldýr yaþadýklarý doðumlarý ve ölümleri
ve ötede köprünün üzerinden insanlarýn geçiþini
gece ve gündüz ayýrmadan belkide ekinlere sarýlmadan
ve yaz
ve kar yaðarken
ve kýsýr geçen zamanlarda ayrý ayrý tatmalý þehri hasaný
kýlýçla topla tüfekle
kana kan savaþlara
ve diþe diþ kan kokan aðaçlarýn gölgesinde siper almalý
savaþlarýn daha tazeyken
Hasana idam hasana idam diyen insanlara bir sormalý
zindana yolculuðun peþinden ölüm
ve son sözün nedir Hasanýn bilirmisin
Küheylan ve özgürce denizlere rüzgar gibi sarýlýp
uçuverdi Hasan idam sehpasýndan
Halk bir aðýzdan keyfe Hasan
keyfe hasan diye baðýrýp
bir þehre leylekler çocuklar gönderip
Hasankeyf dediler
leyleðin nehirden uçurduðu çocuða...
Ne dinler ve insanlar geçti yollardan
ne evler ve bostanlýk deðiþtirdi eller
ne yaðmurlar ve rüzgarlar sakladý bütün þehrin bereketini
yýkamadý minarenin gölgesini
ve doðumlarýna sahiplik tepesinde
yaþayan leyleðin hasankeyfte
o doðdu
ve doðan insanlarla birlikte yaþlanýp
hergün güneþi selamladýlar birlikte
bir tarihle Hasankeyfte...
Ümit Berhami / Hasankeyfte leylek olmak...