Sureti hoþ süslü handan geçerken
Hayýr ve þer iki ize rastladým...
Özlü sözü su i zandan seçerken
Giz içinde nice gize rastladým.
Azim, ihlas yoksa kulun iþinde
Sonu hazin hayalin de, düþün de...
Kastý kasvet kör talihin peþinde
Sarp yokuþa, dar dehlize rastladým.
Sanýrdým ki mevsim hep yaz, nevbahar
Dediler ki yaprak döken hazan var
Düþlerimi alt-üst etti yaðan kar
Zemheriye, hoyrat güze rastladým.
Nefsim için kolay bir av, þölendim
Son yarýþta maðlup oldum, elendim
Bir köþede kýrk yýl sevgi dilendim
Yüreklerde azdan aza rastladým.
Yalnýzlýk zor cihan bana dar dedim
Her Kerem’in bir Aslý’sý var dedim
Gönül verdim bir güzele, yâr dedim
Câna cefa bitmez naza rastladým.
Sevda yolu geçilmiyor zalimden
Sebep sordum bir bilenden, âlimden
Dedi "evlat, bak da anla hâlimden"
Derdi ayný bir âcize rastladým.
Güzergâhým yaklaþmadan yarýya
Hedef þaþtý düþtüm hayli geriye
Adres sordum bal ustasý arýya
"Sarý çiçek", halis öze rastladým.
Madem çýktýk Hakk yol üzre yarýþa
Selametle ulaþmalý varýþ’a.
Kindar gördüm davet ettim barýþa
Öfke ile bakan göze rastladým.
Ne Ýsa’ya ne Musa’ya yaradým
Bel büküldü diz isyanda, zor adým
Darda kaldým tutacak dal aradým
"Çürük" yazan çok îkaza rastladým.
Bitkin beden belli olur teninden
Emir gelir birgün ukbâ yönünden...
Geçer iken bir aynanýn önünden
Gözü yaþlý bir enkaza rastladým.
Anýlardan gam sýkýldý oduma
Hüzün doldu neþe veren uduma
"Amca" bile yakýþmazken adýma
"Dede" diyen bir densize rastladým.
"Dede!" dedi, "kýþ yakýndýr, yaz sonu"
Muziplere benziyordu ses tonu
Kafasýna indirirken bastonu
Hoþ tebessüm, güler yüze rastladým.
Akýbeti haykýrýrken her mezar
Bu âlemde sultan olsan ne yazar...
Tezgâhlarý dolaþýrken bu pazar
Kefen denen beyaz beze rastladým.
"Kum saatim" gün sayarken pek cömert
Vakt-i vuslat; esen rüzgâr hayli sert
Bir teselli arar iken onca dert
Dostlarýma; þükür, size rastladým.
Mecit Aktürk