komþunun eþiðinde bir ülkenin beþiðinde bazen bir adýmla sýyýrdýðým bomba gürültüsünde...
elinde týrpanýný görmesem de soluðunu hissettim kaç kere
hani babama refakatte hemen her gece koridorda çýnlayan aðýt sesinde...
sonra süreyyapaþa’da karþý yataðýmda astým krizinde çýrpýnan bir çift kadýn gözünde...
defalarca ürperdiysem de hep uzak bildim iþte
öyle de kalacaktý
sen gitmedikçe
emindim anne henüz küçücük ellerimi açmýþken öyle anlaþmýþtýk yukardakiyle sen terk edemeyecektin bir daha bendeydi sýra...
gittin ya hemen o gün kopardým aramýzdaki pamuk ipliðini / onunla
...
(þimdi o mermer buzulda "latife" yazýyor ya hani yirmidört mart’ýn altýnda aðýz dolusu sövesim geliyor kelimelerin benle ettiði oyuna...)
kýzýyorum bazen sana sýcaklýðýna... gittin gideli sýðamýyorum hiçbir kucaða laf aramýzda acý bir tebessümle bakýyorum anne eli sýcakken dokunabilmek tercihken yalnýzlýktan dem vuranlara...
ben sen gibi deðilim torununa kimse koþulsuz sevmiyormuþ zira kimbilir belki haksýzlýk ona bana ama ne bileyim ben gibi caný yanmasýn diyorum geldiðimde yanýna...
hani/ iðnesi kendine dönük akrep gibisin derdin bana üzerime titrerdin korkuyla... gidiþinle tutuþturduðun bu hayat çemberinin ortasýnda dört dönüyorum umutsuzca iðnem yürek hizamda
dokunacaðým
vazgeçtiðim anda
Sosyal Medyada Paylaşın:
Gülşen Destanoğlu Åžiirleri
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.