"Vahim" demek ne kelime; ülkem harbe alan olmuþ
Umutlarým lime...lime; özlemlerim talan olmuþ.
"Huzur gelmiþ, þükür" derken, meltem esmiþ serinlerken
Þuâlarý gülümserken, güneþimi çalan olmuþ.
Gözden akan öfke seli, sazým mahzûn; kýrýk teli
Meziyetin mükemmeli; ihanetle, yalan olmuþ.
Kan damlýyor, gör, lehçeme, derdim sýðmaz dilekçeme
B/it dadanmýþ gül bahçeme; boyun bükmüþ, solan olmuþ.
Düþ kurmuþtum nakýþ nakýþ, yaz beklerken reva mý kýþ
Eden etsin, etmem alkýþ; milletimi "bölen" olmuþ.
Bu ne talih, ne bitmez kin, hasat günü yandý ekin
Nasýl dursun kalem sakin; düþmanlara þölen olmuþ.
Her mü’mine farzken ilim, cehli taltif dîne zulüm
Gözde imam!, sözde âlim; zehir kusan yýlan olmuþ.
Hüzün çökmüþ her hâneye, kalpler dönmüþ viraneye
Bakýp yediði naneye, uzaklardan "Gülen" olmuþ.
Uzun sürdü bu kez matem, kalpten geçen dile sitem
Kelamýn en hasý bu dem; "alçak", "âdî", "ulan" olmuþ.
Huzur iken Hakk’tan niyaz, çok can yaktý yine bu yaz
Akan kaný belli ki "az"; kavgada haz bulan olmuþ.
Dil ayarsýz; hep "þer" diyor, Kur’an; etme! "Mahþer!" diyor,
Þeytan mesut; "boþver" diyor; "nasýl olsa olan olmuþ!"
Küsmüþ dünyanýn ar’lýsý, bîzâr gezer efkârlýsý
Þol cihanýn en kârlýsý, düne kadar ölen olmuþ.
Takdir gören savaþ dili, kalp kurþunun tek menzili
Alfabenin en cahili, "doðru nedir bilen!" olmuþ!
Pusulalar kýrýk, bozuk, gýybet olmuþ kula azýk
Ýnsan hicap duyar, yazýk; "imtihan"da kalan olmuþ.
Mecit Aktürk