‘’dilimiz tutsak, kalemimiz tutsak,
ömrümüz tutsak edilmiþ’’
sürgün edilmiþiz ana rahminden
doðduðumuz gün mahkûm olmuþuz hayata
etrafýmýzda demir parmaklýklarýn silueti
infaz memurumuz bir ebe
cennetten kovulmuþ iblis gibiyiz
suçumuz yok
günah defterimiz henüz boþ
hilkatimiz garibe
faskalanmýþýz yaþamla
esaret zincirleri boynumuzda
elimiz kolumuz baðlý
yüreðimizin çeperini týrmalýyor isyanlar
tanrýnýn yarattýðý kul biz miyiz?
ifadesi ne mümkün tefekkürümüzün
prangalar vurulmuþ özgürlüðümüze
yazýlmýþsa tecelli yaþanacaktýr
beynimizde çýkmaz sokaklar
yolumuz engebeli
çýkmaz sokaklarýn duvarlarý kitabe
dudaklarýmýza kelepçeler vurulmuþ
yüreklerimiz suskun
konuþmak esaretimiz olacak
ne söylesek nafile
gayrý ne fark eder ki anlatsak ta derdimizi
haykýrsak duyan olur mu ki sesimizi
bir daha doðup
yeniden ayak basabilir miyiz ki dünyaya
yaþanmýþlarý hangi kalem çizer
hangi mýsra ifade eder ki ferasetimizi
özgür doðup tutsak veda ediyoruz hayata
içimizdeki mahfuz yalnýzlýk
dýþýmýz kalabalýðýn esaretinde
Mustafa bertan
Sosyal Medyada Paylaşın:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.