Kül bulutlarýnýn ardýnda
Sürekli tüten bir medeniyet var Sahra.
Evlerinin önüne kurduklarý tezgahta
Gözyaþýyla ýslanmýþ kilden çömlekler yapýyor adamcýklarý.
Ekseri pütürlü olurdu eskiden çömlekleri.
-Elleri derin ve kuru uçurumlarla yarýlmýþ,
Pürüzlü ve karadýr onlarýn.-
Ama sonra ölülerini biriktirdiler avlularýnda.
-Yanmýþ ölüleri.-
Sen, insan yanýnca neye benzer bilir misin Sahra?
Gözleri büyür.
Hep yukarý bakar yanmýþ suratlarý.
Bir medet bakýþýdýr bu.
Acýyla öldüklerini gösterir.
Fazlasýný bilme.
Ölülerinin kemik küllerini kattýlar çömleklerine.
Sofralarýnda parlak
Ve pürüzsüz acýlarý oldu böylece.
Acý yiyip acý konuþtular.
Sonra , yanaklarýný iki avuçlarýnýn arasýna alýp
Geceleri ýþýl ýþýl parlayan
Gök kubbelerine baktýlar.
Küçük pencerelerinden.
Kara mevsimlerin yýldýzý olmaz Sahra.
Gördükleri yýldýz deðildir.
Onlarýn demirden sinekleri var
Ve geceleri uçarlar.
Bunlar öyle sinekler ki,
Doðarlar, havalanýrlar ve konduklarý yerde ölürler.
Tanrý onlara uzun ömürler bahþetmemiþtir.
Elbette sebebi var Sahra.
Bir doðru parçasý üzerinde dimdik uçarlar,
Uçarken yanarlar ve konduklarý yeri yakarlar.
Kendi ateþlerinde ölürler. Ve çoðu zaman öldürürler.
Baþlangýcý ve sonu
Olmasaydý bu sineklerin
Yani bir doðru üzerinde hiç ölmeden uçsaydýlar
Dünya dümdüz dizilmiþ cesetlerle dolardý.
Çok insan aðlardý
Çok insan kemik külünden çömlekler yapardý Sahra.
Çok þükür Tanrý
Doðru parçasýný yarattý
Onlarýn bebekleri bile mutsuz ve çatýk kaþlýdýr
Hiçbir oyuncaðý annelerinin kuru memeleri kadar sevmezler
Hiç gülümseten ninniler söylemez onlarýn anneleri.
Ortasýndan demir bir sinek geçmemiþ
Tek masal bilmezler…
Onlarýn çocuklarý yemyeþil kýrlarda koþmazlar
Düþlerinde.
Kaçarlar, kovalarlar, aðlarlar…
Ve sabahlara biraz daha büyümüþ uyanýrlar.
Onlarýn güzel mevsimleri de vardýr Sahra.
Gelinlik kýzlarý lila rengi yazmalar takýp
Armut aðaçlarýnýn etrafýnda kuþ gibi uçarlar.
Adamlarý ;
Alevli bir ateþ üzerinden atlarken
Kýþ boyu üþümüþ düþlerini ýsýtýrlar.
Onlarýn güzel mevsimleri
Senin uyanmak istemediðin düþlerden bile kýsadýr
Sahra. Fakat, sen onlarý
Bu kýsa avuntunun sonunda münzevi olurlar sanma.
Artýk bir adlarý ve kasabalarý var onlarýn.
Her ne kadar kül ve duman örtse de üzerlerini
Kara mevsimlerinde bile
Kar altýna girip
Uyumuyorlar.
Sana kül bulutlarýnýn ardýndaki medeniyeti anlattým
Üzül ve birazýný unut Sahra.
Yalnýz yanmýþ cesetleri
Ve kemik külünden yapýlan çömleklerdeki
Acý aþý yedikten sonra
Gök kubbesindeki demir sinekleri izleyen insanlarý
Ve yalnýzca acýlý ninniler dinleyen mutsuz bebekleri
Bir de güzel mevsimlerde
Saçlarýna armut çiçekleri dökülen kýzlarla
Ateþin üzerinde düþlerini kurutan oðlanlarý
Unutma…
...ENGÝNDENÝZ...