BİR SİLİNDİR GEÇTİ ÜZERİMİZDEN 6
Ertesi gün Seyit
þehre geri döndü.
Bir öðlenden sonra
babasýnýn çalýþtýðý tuðla fabrikasýna gitti
ve orada iþçilerle sohbet etti.
Bu haberi duyan patronlar
ertesi gün yeniden fabrikaya gelen Seyit’i
içeri almadýlar
iþçilerle konuþmasýna engel oldular
Sonra da
balcý babasýný çaðýrýp konuþtular.
Seni severiz, dediler
dürüstsün, namuslusun
servet düþmaný deðil
ekmeðinin derdindesin
bu güne kadar bir yanlýþýný görmedik
sen iþini yaptýn
biz de sana güvendik
ama dün duyduklarýmýza hiç de sevinmedik.
Bak bekçi baba
sen burada
her türlü koþulda
ekmek paran için
uykunu haram edip
sabahlara kadar nöbet tutarken
canýmýzý, malýmýzý korurken
senin oðlun
sözde okumuþ
ama anarþist olup
gelip iþçilerimizin kafasýný karýþtýrmýþ
onlara abuk subuk þeyler
servet düþmanlýðý fikirlerini anlatmýþ
bugün yine geldi
ama içeri býrakmadýk
ve senin hatýrýn için
kendisine þimdilik bir þey yapmadýk.
Oðlunun kulaðýný çek
önlemini al
bir daha böyle bir þey yapmaya kalkarsa
seni de istemeyiz artýk burada.
Balcý’nýn her an her zaman gülen yüzü
asýldý birden
yine de gülümseyerek
hafiften tebessüm ederek
patronlara döndü
benim oðlum henüz bir çocuk dedi.
Bu yaþta nasýl anarþik olacak da
iþçilerin kafasýný karýþtýracak.
O daha bir çocuk patron
banyosunu bile hala annesi yaptýrýr.
Konuþma burada bitti.
balcý, çýkýp fabrikanýn kapýsýna gitti.
düþünceliydi
uzaklara daldý.
ilk defa neþesinden uzaktý.
artýk eve dönmedi
birazdan iþ baþý yapacaktý.
Ertesi sabah
Seyit’in uyanmasýný bekledi
uyanýnca onu karþýsýna aldý.
yine gülerek
yine oðlunu severek
yine ensesinden çekerek
ulan kerata, dedi
Ýstanbul’da da söylemiþtim sana
ama akýllanmayacaksýn galiba
bizim fabrikayý karýþtýrmýþsýn
iþçileri kurtarmaya kalkmýþsýn
madem kurtaracaksýn
daha önce de söylemiþtim
bizi kurtarsan ya.
Oku
adam ol
bizi kurtar bu rezaletten.
ben de
annen de
kardeþin de
yaþayalým apartmanda
yaþayalým ferahlýkta.
Sýcak suyumuz olsun
banyomuz olsun
televizyonumuz
ve hatta arabamýz olsun.
Böylece
okuyup adam olduðunu
ve aileni kurtardýðýný
herkesler de duysun.
Öyle bencillik olmaz baba, dedi Seyit
kurtuluþ olmaz tek baþýna
hep birlikte olacaðýz
iþçi
köylü
öðrenci
birlikte kurtulacaðýz
ve özlenen
ve beklenen düzenimizi
yani sosyalizmi kuracaðýz.
Ben fabrikayý karýþtýrmadým
iþçilere
kaç para kazandýklarýný
ve kaç saat çalýþtýklarýný sordum
sonra onlara
artý deðerden
ve bir de sendikalardan söz ettim
az bir parayla
on iki saat çalýþmalarýnýn
haksýzlýk olduðunu söyledim.
Patronlarý yýllardýr
onlarýn sýrtýndan
karlarýna kar katýyor
on iki saat çalýþtýrýyor
ama sendikayý da yasaklýyorlar.
ve birilerinin onlarla
sohbet etmesine bile dayanamýyorlar.
çünkü
köle gibi gördükleri
ve böcek gibi ezdikleri iþçinin
gözünün
gönlünün
fikrinin
açýlmasýný istemiyorlar.
Balcý, sözünü kesti Seyit’in
bu sözlerinden hiçbir þey anlamadým
belki güzel
belki doðru þeylerdir dedi
oðlum olduðun için sana inanýyorum
ama ben yine de
senin okumaný
kurtulmaný
büyük adam olmaný istiyorum.
Okullar açýlacaktý
artýk geri dönmek zamanýydý
Seyit,
suskun annesine
balcý babasýna
ve küçük öðrenci kardeþine sarýldý
302 mercedes otobüsündeki yerini aldý
geride kalanlara el salladý.
Ýstanbul’a varýnca
yanýnda getirdiði
annesinin gönderdiði
sepetler dolusu yaðý, balý, peyniri
ablasýna býraktý
arkadaþlarýný görmek için
derneðe gitti.
Ablasýnýn ikinci çocuðuna hamile kaldýðýný
büyümüþ karnýndan anladý
tebrik edemedi,
utandý.
Okullar, yaz tatilinde kapanmýþtý
ama anarþi ortamý yine durmamýþtý
olaylar ayný hýzla
ve ayný bilinmezlikle
devam ediyordu
her gün onlarca masum insan öldürülüyordu
üstelik
hedefteki isimler deðiþmiþ
artýk tanýnmýþ,
bürokrat
gazeteci
bilim adamý
siyasetçi öldürülüyordu.
Balcý’nýn oðlu Seyit,
birkaç gün sonra
yeniden okulda olmaktan
mutlu olmuþ
yoldaþlarýna kavuþmuþtu.
Yeni bir yýla girilecekti
dernekteki yöneticiler
yeni yýl etkinliði için
tüm üyeler ve aileleriyle
Talihli Amele oyunu için
tiyatroya gitmeye karar vermiþti.
Belediye Þehir Tiyatrosu’nda
oyunu seyredenler arasýnda
balcý’nýn oðlu Seyit de vardý
Malatyalý Esma
güzel gözlü yoldaþý ile yan yanaydý.
dizi dizine
kolu koluna deðdiðinde
ne yapacaðýný bilemiyor
kafasýndan geçenlere kýzsa da
mutlu olmaya engel olamýyordu.
Keþke oyun çok sürse
hep yanýmda olsa
eli elime
dizi dizime
kolu koluma dokunsa
diyordu içinden.
Farklý bir duyguydu bu
kendini frenleyemiyordu
ve balcý’nýn oðlu Seyit
aþk denen þeyin
aslýnda bu olduðunu biliyordu.
O böyle gözleri sahnede
aklý yanýndakinde
dalýp gitmiþken
birden sahnede garip þeyler oldu
tüm oyuncular
sýrasý gelmediði halde
sahneye doldu.
Baþrolde Talihli Amele’yi oynayan oyuncu
sahnenin ortasýna geldi
seyircilere:
Size bir müjdemiz var, dedi.
Az önce geldi bu haber
hepimizi sevindirdi
2.MC Hükümeti
biraz önce mecliste
Gensoru’yla düþürüldü.
Hepimizin gözü aydýn.
Bütün seyirciler
alkýþlýyor
baðýrýyor
ayaða kalkmýþ
birbirine sarýlýyordu.
balcý’nýn oðlu seyit de ayaktaydý
ve Esma
Seyit’in kollarýnýn arasýndaydý.
ikisi de farkýna varýnca
ayný anda býraktýlar kollarýný
Esma’nýn ki bilinmiyordu ama
balcý’nýn oðlu Seyit çok mutluydu.
Ecevit,
o yýlýn ilk ayýnda
hükümeti kurduðunda
solcular mutlu olmuþtu
en azýndan
daha demokratik bir ortam bekleniyordu.
Ezilenler
iþçiler
köylüler de
Ecevit’in geliþine sevinmiþti
çünkü onlar yazmýþtý
daðlara
taþlara
duvarlara
karaoðlan diye.
Sermayenin patronlarý
Ecevit’i istemiyordu
ve bu yüzden de
Ecevit hükümetini karalamak
zayýf düþürmek
ve al aþaðý etmek için
þekeri
tuzu
gazý
yaðý
sigarayý
stokladýlar ambarlarýnda.
ve halk
yarým kilo þeker alabilmek için
saatlerce kuyrukta bekliyor
iyice bitkin ve yorgun düþünce de
Ecevit’e sövüp sayýyordu.
DEVAM EDECEK...
Sosyal Medyada Paylaşın:
Hüseyin Akdemir Åžiirleri
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.