iki arada bir derede sýkýþýp kalmýþým. ölüm geri çeviriyor beni, hayatsa istemiyor! ben þimdi nereye gidebilirim ki? pembe uçlarýnýn arasýna koyup baþýmý aðlamaktan baþka ne yapabilirim ki?
ama ben kýrk yaþýmdayým, diyorsun
dinle, bak, gör iþte deðilsem de kendim bir ceset gibi gömülü kalbim, diyorum sana kim ýsýtacak beni? kim getirecek bana güneþi? nereye çevirsem yönümü, yýkýntýlarýmý görüyorum sayýyorum sayýyorum da bütün parçalanmýþ tuðlalarý bir tek kendimi sayamýyorum! Yokum… beni sen bul, kýrk yaþýndaki genç kadýným ve süt kadar berraðým. neresindeyim hayatýn göster bana. nereye dokunsam acý, nereye baksam yalan bir tek düþlerim var þimdi yalansýz ve seninle olan
soðuk yakýþmýyor düþlerimize, egenin kavurucu sýcaðýndayým. kim bilir kaç yüzyýllýk bir zeytin aðacýnýn gölgesinde… birazdan efes’in amfi tiyatrosunun taþ basamaklarýndan çýkýp bana geliyorsun baharatlý otlara dokunarak, ellerine bulaþtýrýp yüzlerime sürüyorsun unutturmak için geçmiþimi deva olmak için ceset olmuþ yüreðime. sokuluverdim yanýna
ama ben kýrk yaþýmdayým diyorsun yeniden
þimdi efes kenti aþaðýda limanlarý kayýksýz, bulvarlarý sessiz olsa da görüyoruz her þeyi; baþka bir zamandayýz ak saçlý rüya tabircisi ardemidotus oturmuþ bir çeþmenin baþýna, milet’li bir kadýnýn rüyasýný yorumluyor filozof heraklitos kütüphanenin giriþinde etrafýndaki kalabalýða tanrýlarý anlatýyor þu tiyatro sahnesinde ayakta duran da þair callinos’dur bizi anlatan þiirini okuyor iþte st.jean: isa’nýn has adamý, yanýnda meryem konsil klisesinin basamaklarýnda efeslilere isa’yý anlatýyor
ne güzel sarýlýyorsun bana kaç asýrlýk zeytin aðacýnýn gölgesinde istediðin ne benden diyorum
ama ben kýrk yaþýmdayým diyorsun
kim olduðumu, ne istediðimi, kimden istediðimi bilecek yaþýmdayým artýk ömür boyu sürecek baðlýlýklara doydum diyorsun senin beni sevmeni istiyorum sadece keþiflere çýkmaný bedenimde, bilmediklerini öðretmeni , istiyorum tam da öpecekken dudaklarýmdan bakire tanrýça artemis görüyor seni ölümcül okunu sana yönlendirecekken ayaða kalkýp, el ele, tepeye týrmanýyoruz
karþýda bir yerlerde selçuk’un sýrtlarýnda þirince görünüyor belli belirsiz çok þirince þarap istiyor canýmýz koþar adým iniyoruz ovaya þarap içip kendimizden geçmek her þeyi unutmak yeniden baþlamak istiyoruz suskun dilimizle sarhoþ dilimizle güzel dilimizle yeniden baþlamak
ama ben kýrk yaþýmdayým diyorsun sarhoþ ve çýlgýn dilinle yeniden…
Sosyal Medyada Paylaşın:
Hüseyin Akdemir Åžiirleri
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.