Kuruntu
Murat’ýn hikayesi.
Görevli olarak yeni tayin olduðum bir ilçede kendisinin bir resmi kamu kurumunda Müdür olduðunu sonradan öðrendiðim bekar Murat’ý, bir akþam iþ çýkýþýnda þehir lokalinde içki içerken tanýmýþtým ilk olarak.
Kendisi yeþil çuhalý bir kumar masasýna oturmuþ, hem kaðýt oyunu oynuyordu hem de ufak, ufak, yanýna koydurduðu çilingir sofrasýndan rakýsýný yudumluyordu arkadaþlarýyla.
Bense o akþam ilk olarak gidiyordum onlarýn bulunduðu lokale, benim o ilçeye tayin olduðum oradakilerden bazýlarý tarafýndan duyulmuþ olacak ki, ve bazýlarý beni orada tanýmýþ olacak ki, oyun oynayanlardan biri yerinden kalkarak daha kapýda iken karþýladý beni.
Daha sonra beni alarak, oradaki oyun oynayan insanlar ile, ve oturmuþ çayýný kahvesini içenlerle ve bir de sonradan dost olduðum Murat ile tanýþtýrdýlar beni.
Nufusu o zamanlarda,5000-6000 civarýnda olan bir sahil kasabasýnýn köhne binalarý arasýna sýkýþmýþ, ahþap yapýlý iki katlý bir binanýn, ikinci katýndaki sýradan bir köhne lokalinde onlarýn hatýrýný kýramadýðým içmiþtim ben de ilk içkimi ve onlarýn hazýrlattýklarý köfte ve yanýndaki mezelerle birlikte.
Gerçi benim daha önce de, birkaç yerde içki içmiþliðim vardý amma, bu kasabada ilk tanýþtýðým ve bana sonradan dost olan kiþilerle ilk içiþimdi buradaki içki içiþim.
Murat denen Arkadaþ yaþý yaþýma denk, huyu huyuma denk biriydi, onun için de çabucak kaynaþmýþtým ve sonunda onunla samimi bir dost samimi bir arkadaþ olmuþtum.
Kendisi de benim gibi bekardý, ilk tanýþmamýzdan sonra hemen, hemen bütün akþamlarýmýz ve tatillerimiz onunla ve onun gibi daha birkaç dostla geçmeye baþladý o kasabada ben görev yaparken.
Ne var ki dost olduðum Murat çok kederliydi, ve onun için de hemen, hemen her akþamüzeri içiyordu.
Baþlangýçta pek samimi olmadýðýmýz için, benden çekinen Murat, kýsa bir süre sonra içinde taþýdýðý kederini derdini bana anlatmaya baþladý.
Murat meðerse, o kasabadan birine aþýk olmuþtu ve onunla evlenmek istemiþti.
Murat bir kýza aþýk olmuþ, aþýk olmasýný da, onun uðrunda çýra gibi yanýp tutuþtuðu ve kendisini içkiye verdirecek kadar çok aþýk olduðu güzel kýz, kasabanýn en saygýn ve en zenginlerinden birinin kýzýymýþ ve çok da güzel bir kýzmýþ biriymiþ meðerse.
Murat birkaç defa, sevdiði bu kýzý ailesinden istetmiþ ama, her defasýnda da, kýzýn ailesinden olumsuz cevap alýnca Murat bu defa içkiye vermiþ kendini.
Bir ara düþünmüþ taþýnmýþ bakmýþ, bu iþler sadece içmekle olmayacak ve içki içerek bir yere varýlmayacak, bu defa kýzýn kalbini çalýp onu sevgisiyle kandýrýp kendini ona sevdirip kaçýrmayý düþünmüþ.
Bunu da yapabilmek için, kýz ile her karþýlaþtýðýnda kendisine yaklaþýp sevdiðini söylemiþ, kýzýn gönlünü almak için kendini ona sevdirmek için, ona dil dökmeye hatta ona þiirler yazmaya baþlamýþ.
Mahalledeki çocuklar ile, ona ailesinden gizli aþk dolu þiir dolu mektuplar göndermeye baþlamýþ.
Murat her mesai çýkýþýnda, kýzýn yollarýný gözler dururken bir gün yine bir tenhada karþýlaþmýþlar.
Murat kýzýn karþýsýna geçip, onu çok sevdiðini söyleyerek aklýna gelen ne kadar güzel sözler varsa sýralamýþ.
Ama sevdiði uðrunda kendini teselli için içki içtiði kýzýn da, gözü çok daha yükseklerde olduðu için yüz vermeyip Murat’ý her defasýnda olduðu gibi yine terslemiþ.
Ýþte bu olaylardan sonra bizim aþýk Murat, kendini akþamlarý içkiye vererek kahrýndan içmeye baþlamýþ.
Ben ilk görev aldýðým bu küçük az nufuslu ilçede bir kurumda müdürlük yapan Murat’ý bu karþýlýksýz aþk hikayesi ile tanýmýþtým ilk olarak.
Daha sonra benim onunla olan arkadaþlýðýmýz, ilerledikçe ilerledi ve ben onun bir sýrdaþý bir teselli arkadaþý olmuþtum. Ve de boþ zamanlarýmda hep yanýnda olmuþtum ve onun baþýna gelen çok olaylarýna þahit olmuþtum onun.
Bir defasýnda akþam olmuþ kasabanýn köhne bir lokantasýnda birkaç lokma yemek, yemek için lokantaya girmiþtik.Bir köþedeki masaya oturduk ve kendimize bir þeyler ýsmarladýk.
Murat yemeðini içkisiz yemeyen nerdeyse alkolik durumuna gelmiþ biri olduðundan yemeðinin yanýnda yarým þiþe raký söyledi ve biraz da meze istedi.
Tam yemeye baþlayacaktýk ki,karþý masada oturan gençlerden biri yerinden kalktý ve yanýmýza geldi Murat kendisini tanýyor olmalýydý ki,yerinden kalktý ve masaýna buyur etti.
Ne olduðunu anlayamadým. Bir anda arkadaþým Murat’ýn karþýsýndaki adamýn, yumruðunun Murat’ýn gözünün üstüne sert bir þekilde indiðini gördüm. Murat yumruðu yer yemez, yerinde þöyle bir sendelendi fakat yine de yere düþmedi.
Olaya þaþýrmýþtým. Murat onunla kavgaya hazýrdý ve ben de hemen ayaða kalktým, ona kavgada yardým için olaya müdahele edecektim ki, lokantanýn sahibi olan adam kasadan kalktý koþtu geldi devreye girdi kavgayý önledi.
Aslýnda her ikimizin de, o yerde kavga etmesi þehirde hoþ karþýlanmaz ve bu kavga olayý çeþitli dedikodularýn çýkmasýna neden olabilirdi.
Ayrýca bizlerin kavga etmesi, çalýþtýðýmýz iþ yerlerimiz tarafýndan da, hiç hoþ karþýlanmayacaktý.
Ama ben bu kavganýn sebebini merak etmiþtim. Neyse’ ki lokantacý Murat ‘yumruk atan adamý oradan dýþarý çýkardý o daha fazla üstelemeden lokantanýn önünden uzaklaþýp gitmiþti. Murat ise yediði yumrukla kalmýþtý.
Bu olayýn neden ileri geldiðini biraz kestirebiliyordum amma, Murat’a da fazla sormak ihtiyacýný duymadým.
O akþam arkadaþým Murat bulunduðumuz lokantada arkasý, arkasýna raký kadehlerini devirmiþti.
Artýk saat çok geçti gecenin bir yarýsý olmuþtu. Sokaklar ýssýzlaþmýþ ve çoktan boþalmýþtý.
Uzaklardan köpeklerin sesleri geliyor kediler dolaþýyordu etraflarda.
Meltem ýlýk,ýlýk esmeye baþladý denizden.Yosun kokusu limon portakal kokusu yayýlýyordu etrafa.
Murat koluma girdi sonra sallana, sallana kolumda beni denize götür dedi.
Ben itiraz etmiþtim.
O saatten sonra, denize gitmenin anlamý yoktu üstelik ortalýk karamýþtý. Ama arkadaþým Murat deniz kýyýsýna gitmekte kumsallarda uzanýp yýldýzlarýn altýnda denizdeki pýrýltýlarý izlemekte ýsrar istiyordu.
O akþam gökyüzünde yýldýzlar parlýyordu ay bir güneþ kadar ortalýðý aydýnlatýyordu.
Bu güzel gecede Allahýn bir tek kulu dýþarýda sokakta deðildi. Kasaba o yýllarda küçük olduðu için ve halkýnýn geceleri dýþarýda gezme alýþkanlýðý olmadýðý için tavuklar gibi evlerine çekilmiþ erkenden uyumuþlardý.
Eðlence yeri olarak bir tek sinemasý vardý o da haftada bir siyah beyaz yerli film gösterirdi.
Bir akþam Murat ve ben sinemaya gitmiþtim. Film baþlamýþ neredeyse yarýsý geçmek üzereydi ki bir anons baþladý. Anonsta benim adým geçiyordu bir yakýnýmýn dýþarýda beni beklediðini söylüyorlardý.
Merak ettim ve dýþarýya çýktým karþýmda beni bekleyen insaný hayatýmda ilk defa görmüþtüm.
Bana beni tanýdýðýný ve bana annemden babamdan hatta adýný verdiði bazý arkadaþlarýmdan haberler getirdiðini söyledi.
Baþlangýçta inanmamýþtým ama bana öyle þeyler anlattý ki inanmak mecburiyetinde kaldým.
Daha sonra onu yemeðe götürdüm beraber yemek yedik dertleþtik o anlattý ben dinledim.
Meðer bir arabasý varmýþ yolda kaza yapmýþ çaresiz kalýnca da beni bulmuþ.
Beþ parasý da kalmamýþ ve onun yatacak yeri de yokmuþ. Beni anlatýrken öyle inandýrdý ki, Kendi ellerimle götürüp otel parasýný ödediðim ve bir otele yerleþtirdim. Sonra isteði üzerine biraz da para verdim sabah görüþmek üzere vedalaþtým ve yanýndan ayrýldým.
Gece olmuþ yatmýþtým. gecenin ikinci yarýsýnda bir kurt düþtü içime kalktým giyindim ve doðruca otele gittim.
Gece otele yerleþtirdiðim acýdýðým karnýný doyurduðum ve otel parasýný cebimden ödediðim ve harçlýk verdiðim adam sýrra kadem basmýþtý. Otelciye onun yatmasý için verdiðim parayý bile geri almýþ oradan uzaklaþmýþtý.
Kandýrýldýðýmý anlamýþtým.
Anlamýþtým anlamasýna ama artýk onu ne yakalamam ne de bulmam mümkündü.
Bir bardak soðuk bir su içmiþtim üstüne.
Ertesi gün bu olayý sinemada yalnýz býraktýðým Murat’a anlattýðýmda Murat bana katýla, katýla gülmüþtü.
Aradan iki yýl geçmiþ ve ben o ilçeden ayrýlmýþtým.
Bir gün bir haber aldým Murat hakkýnda. Murat denizde boðuldu dediler yýkýlmýþtým oysa Murat çok iyi yüzme bilirdi.
Nasýl olmuþ diye merak ederken, onun içkili sarhoþ bir halde iken kendini denizin dalgalarýna attýðýný ve bir daha da denizden çýkamadýðýný boðulduðunu söylediler.
Þimdi onunla o küçük ilçede geçen anýlarýmýz, ve onun bir türlü gerçekleþemeyen aþk hikayesi aklýmdan hiç gitmezdir.
Hele sevdiði kýza yazýp da okuduðu fakat buna raðmen bir türlü aþkýna karþýlýk bulamadýðý þiirler þimdi aklýmda deðil ama yine de anýlarýmdan birer bölümdür.
Ruhu þad olsun.
Kuruntu
Sen benim
baharýmsýn gül dalýndaki koncamsýn.
Sen gecemsin
sen mehtabýmsýn rüyalarýmsýn.
Duramam
ay yüzlerini görmeden.
Sen
masamdaki mezem
kadehlerimdeki rakýmsýn.
Her yudumda sen varsýn.
Sen meltemin esintisindeki yarsýn.
Sen portakal çiçeðim
arý kovanýndaki balýmsýn
ve sen benim vazgeçemediðim sevdalýmsýn.
Yapma!
yazýk etme bana
muhtacým ben senin aþkýna
gönül ferman dinlemez anlasana.
Sen Leyla olamadýn
ama ben, çoktan mecnun oldum baksana
Gel dinle sözümü!
bir gün ölünce aðlarsýn sen de
ben gelirim’ de aklýna...
Sen!
Bahar geçmez sanma.
Bir gün bahar yaz biter gelir son bahar
yapraklar sararýr dökülür yerlere birer, birer
sen de sararýp dökülürsün unutma.
Ne yaz kalýr ne bahar
ne gül dallarýnda açardýr ne de koncalar
beni dinle sen
güzelim diye boþuna hava atma.
A.Yüksel Þanlý er
01 Þubat 2012-02-01
Antalya
Sosyal Medyada Paylaşın:
a.yüksel şanlıer Åžiirleri
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.