Ve
Gidiyoruz Meçhule…
Þiþirdik yelkenleri, “halkýn iradesiyle”,
Siyaset denizinde, gidiyoruz meçhule…
“Açýlým” hülyasýna daldýk ziyadesiyle,
Ayrýlýðýn izinde, gidiyoruz meçhule…
Makam-mevki hevesi ihtirasla yoðrulur,
Tatlý dilin büyüsü, yardým için çaðrýlýr.
Yýlan gibi eðriler, “iltifatla” doðrulur,
Yaðcýlarýn sözünde, gidiyoruz meçhule…
Hâkim, elinde “kanun”, her makamdan çalýyor,
Her muhalif olana, uygun bir suç buluyor.
Suçsuzluðun ispatý, bazen ömür alýyor,
Adaletin gizinde, gidiyoruz meçhule…
“Sýfýr sorun” düþledi, hariciye erbabý,
Kapattýlar sonunda, yüzümüze her babý.
Görmez kimse Baðdat’tan dönen yanlýþ hesabý,
Sanki roket hýzýnda, gidiyoruz meçhule…
Þükür sayelerinde “kandil”leri söndürdük,
Analarýn yaþýný, feryadýný dindirdik.
BOP altýnda devleti taþerona döndürdük,
ABD’nin dizinde, gidiyoruz meçhule…
Türk hasmýnýn çakmasý, aslýndan daha beter,
Kimi Ermeni, kimi Rum yanýnda saf tutar.
Kimi de otuz altý etnik lisanla öter,
Kökümüzün özünde, gidiyoruz meçhule…
Gelirken ayak sesi, bin bir türlü helakin,
Zafer sarhoþu “baþlar”, gayet emin ve sakin.
“Güzel þeyler” olsa da, kimine göre lakin
Bostancý’nýn gözünde, gidiyoruz meçhule…
Veli BOSTANCI
Sosyal Medyada Paylaşın:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.