SÖYLER

Zaman olmuþtur ki
Dumanlý havuzlarda soðuk nilüferler
Bulutlara savrulmuþ ateþ kuþlarý
Korkulu bir hicrani söyler

Zaman olmuþtur ki
Dalgýnlýklarý hisarbuselik kýzlarýn
Bildik þarkýlarý birden unutuþlarý
Aynalarda solan gün
Bilinmez hangi uðultulu
Ahval-i periþaný söyler

Zaman olmuþtur ki
Loþ salonlarýn heyhula büfelerinde
O kristal fanuslu yorgun saat
Fena halde durmuþ görünse de
Baþka bir boyutta baþka bir zamaný söyler

Zaman olmuþtur ki
Falcýnýn avucunda tuttuðu sihirli küre
Aslýnda yaþanmamýþ belki hiç yaþanmayacak
Ancak ne kadar renkli
Ne kadar yanardöner bir ömr-i zerefþani söyler

Zaman olmuþtur ki
Belki sonbahar belki akþam
Tepeden týrnaða silme yýldýz
Belki haziran gecesi
Sanki bir hayal oturmuþ o tenha piyanoya
Parmak uçlarýnda tatyos efendi’nin
Herkesin unuttuðu bir bestesi
Çalýyor doya doya
O evçara beste ki
Çevresinde avizelerden
Gökkuþaðý serpintileri
Güllerdeki þuhu
O serv-i hiramani söyler

Zaman olmuþtur ki
Yanar mor zambaklar buðulu gece lambalarý
Bir katar kaybolur haydarpaþa garý’ndan
Býrakýp gümüþ çýðlýklarýný tel tel ardýnda
Aðýr ve cefakar bir marþandiz katarý
Kývamlý bir sessizliðe batmýþ ýhlamurlar
Yalnýz kuzguncuk’taki yalýda
Karanlýk bir gazelhan
Yanýk yanýk bir aþk-i bi-amani söyler

Zaman olmuþtur ki
Sýzar gecenin sularý simsiyah camlardan
Havada ölüm parýltýsý adeta çelik
Fi bin dört yüz beþ
Dersaadet’te yazýldý iþbu gazel
Avuçlarý kan yüreði delik deþik
Yaþlanmýþ ama uslanmamýþ
Bir eski militaný
Bir þair-i devraný söyler
Sosyal Medyada Paylaşın: