çýðlýk çýðlýða kalabalýk yaylalar;
nedense, eðleniyorlar; horon teperek!...
süslü kemençenin cýrlak sesi,
kürdi hicazkâr makamýný çalýyor.
kulaklarýmý acýtýyor
bu huzursuz,
heyecansýz,
su gibi;
hayýr, su gibi deðil,
su ferahlatýr,
oysa bu ferahlatýcý deðil,
saf su gibi tatsýz tuzsuz,
hiçbir þey anlatmayan
ve hiçbir duygumu etkilemeyen ses...
eski þarký nakaratlarý unutulmuþ.
hoþnut olamýyorum.
of’lular hoþnut,
oflaya puflaya horon tepiyorlar.
tüm seslerden nefret etmek istiyorum,
kendiminkinden ise zaten ediyorum.