O vakit geldiðinde yer gök erir anýnda Dilerim ki yürürsün Asiye imanýnda ***
Kýran kýrana geçer kavgalar sövgülerle Ne dilin ayarý var, ne kalemin duraðý Aklý baþýndan gider insanýn övgülerle Ve baþlar aðustosta yaðdýrmaya kýraðý
Ýbrahim’in yanýnda ayný safta olmayý Ýste haktan her zaman iman ile ölmeyi
Vuran vurana kinle paslanan süngülerle Ne biraz merhamet var, ne azcýk soluklanmak Kimisi de hayalen pahasýz bengilerle Yol alýp da gidiyor amaç yâr’de saklanmak
Yusuf’un safýndayýz, demir atlar arkada Bekler kudurmuþ deniz yutacak kumdan ada
Yoran yorana dili, sanýr ki öz malýdýr Ne sabýr göstermekte ne de ayar vermekte Yüklenmiþ veballeri þeytanýn hamalýdýr Söylediði her sözle çamlarý devirmekte
Hak Resul’ün yanýnda Ebu Bekir, Ömer’iz Uðruna seve seve nefsi yere gömeriz
Has kaynaktan gelen su ehlince içilirken Yunus’la kalbe dolup okuduk dize dize Veysel’in gözlerinde perdeler açýlýrken Benlikten geçtik “bize”, aktýk hep göze göze