Şehr-İ Matem
Senden baþka þehir bilmediðimden deðil
Benim olanlarý sahiplenip,
Geri vermeyiþindendir prangalanýþým.
Yoksa,
Ne suyun kaldý girilecek,
Ne de bir semtin gezilecek…
Her gün avlularda aðýtlar yakan kumrulara da sorsan deðiþmeyecek,
Kahve fincanýmý kapatýp iyi yürekli bir çingeneye de teslim etsem
Beni mutlu etmeyecek…
Ne masmavi gökyüzün umutlandýracak bu saatten sonra beni,
Ne de gidenin geri gelmediði vapur iskeleleri.
Senden baþka yerde karnýmýn doymayacaðýndan deðil,
Kanýmýn donduðundandýr kýmýldayamayýþým.
Yoksa,
Ne martýlarýn simide doyuyor,
Ne de sen çalýnmýþ hayatlardan hüküm giyiyorsun…
Kaðýt mendil satan çocuklarýnda düþleri ayrý senden,
Göç edip yerleþenlerin rüyalarý da.
Ne kýz kulenin neþeli bir öyküsü var,
Ne de yedi tepenin…
Sende yarim olduðundan deðil,
Serde yara olduðundandýr tutuklanýþým.
Yoksa,
Ne günlerin yüzünü gösteriyor,
Ne de gecelerin rüya ediyor…
Tutunacaðým tüm dallarýný sonbahara teslim etmiþken sen
Arsýz bir iþtahla yutmaya hazýrlanýyorsun beni
Ne öne eðilen bir baþýn,
Ne de olgunlaþýp büyüyen bir yaþýn var…
Ah Ýstanbul,
Düþtün gözümden,
Düþ artýk gönlümden…
Elif SEZGÝN
Sosyal Medyada Paylaşın:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.