/dünyayý bir þiirin içine koysalar sonsuza kadar orda býraksalar/
I
perisi olmayan bacalar kadar yalandý herþey
herkesin bedeni biraz çorak ruhu balta girmemiþ yaðmur ormaný sevgili dediðin nil kadar uzak toplu bir üþengeçlik koynumuzun yýlaný hayatýmýza yazýlan romaný okumaktan uzak itinayla yakaladýk stres denen çaðýn hastalýðýný
ve gözü baðlý ebenin tuttuðunu göreceði an kadar bulanýktý herþey
annemden öðrenmiþim herþeyin sevmekle baþladýðýný bir menekþeye yurt olan saksý topraðýný da buðday baþaklarýna yurt olan bir tarlayý da ayný sevmeli ve ayýrt etmeli üzüm yemek isteyenle baðcýyý dövmek isteyeni
II
saksýnýn yerini kim deðiþtirdi hangi saksý hani þu düþüncemin eþiðindeki saksý þu kafatasýna benzeyen mi
ey aðýrlýðýnca altýn eden kader diyorum ki dalýversen saksýnýn kurumuþ topraðýna önce tohum sonra filiz ardýndan fidan ansýzýn bir aðaç olsan üstümde baharlýk mavi elbisem eteklerimi havalandýran rüzgarý kýþkýrtýrcasýna saçlarýmý ince belime indirsem urganý pembeden bir salýncak ucunda güllü minderi hani diyorum dallarýnda yeniden sallanýversem aman ha yanlýþ anlama yaþarcasýna...
III
beynim binlerce karýncanýn istilasýna uðramýþ sanki bu kaþýntý beni nereye götürür ki yoksa türlü kimyasaldan aklaþmýþ saçlarým mý bu kaþýntýnýn sebebi bu hapþýrýk nöbetide neyin nesi araya sýkýþmýþ bir gazete haberi uzun olmasa yada üþenmesem yazacaðýmda ah bir üþenmesem
geceye uçurtma salmýþlar sanki eteðinde zil takýlý köçek gibi oynatýyor perdeleri kaldýrmýþ aradan hayayý edebi üþengeç bedenime inat yerinden fýrlayan gözlerim süzüveriyor kýrmýzý lambalý pencereyi yer deðiþtiren iki gölge korku filmi gibi munzur kalemim dürtüp duruyor beni hadi bir senaryoyla süsle bu tembel geceyi
adam kadýnýn postunu sermiþ yüreðine uzanývermiþ ateþinin önüne rahat alabildiðine rahat ekonomisi tavan yapmýþ ülke sanki kadýnýn düþünceleri çeliþkili birazdan yaðmalanacak toprak gibi ekmeðe aç bakan çocuklarýn bulamadýðý zeytin tanesi gözleriyle görüyordu bir sigara molasýnda ruhunun terkedileceðini
ben de uykuya meydan okuyan gözlerimle görüyorum bu senaryonun akýbetini izbe bir sokaðýn köþe baþýnda afiþleri yýrtýlmýþ bir sinema salonun arka sýralarýnda varoþ çocuðunun filmden çaldýðý siyah beyaz repliklerle bir bilet fiyatýna sevgilisinin elini tutmasýndan öte geçemeyeceðini yok yok bu seneryoyu acilen deðiþtirmeli biraz burjuva kesime hitap etmeli adam kadýný öldürmeli evet evet öldürmeli öyle aþktan falan deðil yüreðine serip ateþinin önüne yattýðý postun üstünde aksiyon olmalý göðsünde uyurken sýrtýndan býçaklamalý ruhumuzu iþgal eden apoletler gibi film vizyona kapalý giþe girmeli meydanlarda eþitlik narasý atan birine sattýrmalý kara borsa biletleri borsa demiþken birden aklýma geldi kârdan zarardan ne haberdir öyle bir dedikodu duydum ki sarý bir gelin baþtan çýkarýyormuþ evli evsiz herkesi...
IV
yerimden kalkmadan yapacak birþeyler bulmalý çokta eften püften olmamalý az birazda iþe yaramalý karanlýðýn ihtiþamý beni de delirtmek üzereyken bir þiir okumalý þairi attila ilhan olmalý ezbere konuþanlara inat kitaptan okumalý kitaplýk ellerini tutamadýðým adam kadar uzak ne yapmalý bir týkla üþengeçliðe sadýk mý kalmalý cümle alem sanal aleme bu yüzden mi hasta açýlýverdi önüme derya gibi usta herkesin bir pia’sý olmalý eksiksiz ölmeli ellerini tuttuðunda ya da dað baþlarý gibi yalnýz kalmalý yalnýzlýkta sevdaya dahil mi týpký ayrýlýk gibi bu gece harika bir þeyler olmalý mesela sisler bulvarýnýn köþe baþýnda ruhum orta boylu bir adama çarpmalý karþýlaþmamýz iki eski sevgili gibi olmasa da iki eski tanýdýk gibi olmalý ama mutlaka olmalý yoksa infilak edecek baþým istanbul minarelerinde okunacak adým acemi þairin yalaný az biraz masum olmalý ama herþey luzumundan fazla beyaz boþverdim en iyisi delirmek ya da delirtmek karanlýðýn ihtiþamýný...
V
gecenin uçurtmasý yýrtýlmýþ sanki bu durgunluk korkutmuþ perdeleri bir ucu taze ölüyü sarmýþ kefen diðeri süzülüyor yaslý gelin gibi bu defa da hayal gücüm zorluyor beni hadi bir gölge oyunuyla süsle aklýný firar ettiren bu gardiyan geceyi
dünyanýn rahmine düþtüðümden beri her yer cinayet mahali duvarda titrek silüetim mübarek hakim sanki savun diyor savun kendini vurdum diyorum ben vurdum hiç acýmadým en sevdiði yerinden en sevdiðim yerinden vurdum yüreðimi bir ben gördüm kimseler görmedi bir ihtimal kör bir aþk’ta görmüþ olabilirdi yemini yalan sözleri kimse izlemeye gelmedi gözler desen yalanýn en has kardeþi galiba yine en doðruyu ellerim seçti klavyeyi bir hamlede dizginledi daha kaç dizgini elimden kaçmýþ sözlerim vardý geceye kaptýrdýðým aklýmýn fragmanýnda izledim sanki uzun metrajlý bir film fragmaný al ileriye sar geriye bitmedi ulu orta verilmiþ bir sözde dondurdum kareyi uzaklarda eriyen bir buzdaðýna çarptý geri geldi genetiði bozulmuþ ekþi elma tadýnda gezerken ýslanmayacaktým parfüm yaðmurlarýnda kutuplarda nesli tükenen penguenler çoðalýrken kürsü baþlarýnda ve dünya yaðmalanmýþ doðunun baharatlarý gibi kokarken evrenin atlas yorganýný yedi kýta birden tam tekmil yýrtarken ben parfüm sýkýp sözlerimi vurmuþum çok mu...
VI
gözlerim filistin gibi direniyor uykuya bedenim insanlýða teslim dünya müjganla ben aðlaþýrken sarsýldý takvimden bir yaprak daha kýz çocuðu hayallerimi kýrmýzý rugan pabucumun içine doldurduðum günden beri bir umudun terkisinde gezdiriyorum kendimi yarýn kurulacak yine o büyük senfoni çalacak tüm eski parçalarý ömrümden oysa ben türkümün gölgesinde ölmek için doðmuþum naylon dünyayý beyaz kaðýda yazan þairken dilimin acý ezgisinin hevesiyle sözü sazýndan sökülen bir sürgün olursam ve bir daðlýya vurulursam beni dünyaya dünyayý þiire gömün
uçurtma vurulur iner perde...
Seyran Tankuþ
Sosyal Medyada Paylaşın:
Seyran Tankuş Åžiirleri
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.