Boynu bükük kelimeler duruyordu dilimin ucunda Uçurumdan önceki son adým Çölün ortasýnda son yudum Atýlacak son kurþuncasýna Susuyordum...
Bir martý haykýrýyordu çýðlýk çýðlýk Sessizliði yýrtarak Karþýmdasýn yine daha dün gibi Gözlerin yorgun, özlemin aþikar Öylece susuyordun Bir elinde Ýstanbul, Bir elinde yaþamak...
Terkettiðince gittim senden Ellerimi býraktýðýn kadar üþüdüm Saçlarýmda dolaþan ellerinin yerine hasreti koydum Gün saydým Gün saydým vuslata Sensizliðin soðuk zindanlarýnda
Ey kar, Bensiz yaðma demiþtim Ýstanbul’a Beyaz gelinliðini giymeden tepeler Geleceðim sana Elllerimde çiçekler Ýçimde umutlarla
Hani... Hani insan kavuþunca ayrýlacaðýný bile bile Ayaklarý yerde bir sevinç yaþar ya Hani... Hani her kavuþma bir sonraki ayrýlýða mayadýr ya Yüreðin þaþkýn bir bulut gibi Nereye yaðacaðýný bilemez ya