-ý-
su dökmeden hiçbir demiri dövemezler tavýnda
yüreðe aþký öðretmeden bizden önce dünyada
hiç yok olduðunu saydýðýmýz deniz kýyýsýnda
yeniden baþýmýz dönerken dumanlý dumanlý
ve aðzýnda aþkýn balý
-birkaç cümle sonra bu türkünün çocuklarý olmalý!
-ýý-
pamuk gibi sýrnaþýk bir öykü çitlerimizde
bir filmde seviþme sahnesi her buluþmamýz
kýyý bucak kaçýþlarýnda bu sahnenin en duygusal aný
-her sevmek, aslýnda görmeden de elemlidir!
-ýýý-
yapayalnýz bir kuþ yalanlarla dolu
ayrýlýk istenmeyen bir doðru þaklaban hecelerde
gizemli þarkýlarýn ebesi örgün ebelemeler
yasak bir tanrýçanýn son gülüþü ölmeden önce
buna bir son vermeden ben de susmamalýyým
-son vermek isterken ölüm gözüküyor her seferinde!
-ýv-
lanetli bir kederin ipine tutunmuþ birkaç parmaðýz
aþk doðamýzda tükenmeye meyilli bir sigara
küllerimiz düþüyor...
-’bu kadar uzun düþünmek için
çok sevmemeliydik biz birbirimizi ilkin’ diye
çok da kýsa sayýlmazdý hani
ellerimizin tutuklu kalýþý
bakakaldýðým gemiler sonrasý ardýndan
terkedebilmeliydik þehirlerimizi
biraz ölümden yana
biraz da esmerleþen yalnýzlýk ýslýklarýndan
daðlarýnda ölebilmek adýna bir gece
pusu kurulmuþ ölüm kokan vadilerde
sahiplenebilmeliydim bir kez olsun adýný
ve sonra yamanmýþ umutlarýn topraðýnda
bir coðrafya çizebilmek için elele
baþka bir dünyada doðmayý düþünebilirdik
derken böðrümüzde flütü çalarken
yaðmurun kýrýk mýzrabý; sefil þehrayinlerde
birini daha sevebilirdik ölmeden önce
çöllerimden geçen ýrmaklarý kurutmak adýna
nefes alabilirdin her zaman uzaklardan
arada sýrada yakýn olduðumu bilerek yollarýna
katabilirdin kelimelerin en sevgilisini koynuma
-v-
sahipsiz deðil merhum acýlarýn hiçbiri
merhamet dilerken yüreðimiz aþksýz kalmak için
aslýnda sana giden yollarýn hepsi açýk
ölümü andýkça bir iki dakikalýk ýþýk hüzmesinde
-son perde-
garip bir tecelli þiir bulutlarýnýn devri tükenmiþ
his tercümaný yobazlýklýklarýnda
seni yine de bozuk türkçemin iki buðulu kelimesiyle anýyorum:
-kahretsin söylemek bile zormuþ doðrular kenti yamacýnda
...seni seviyorum!