her sevgi bir ümitle gülümser güneþe sabahý sonsuz zanneder ve ansýzýn bir akþamüstü güneþ gömülür üzerine insan þaþýrýr üþür...
gün düþüyor kirpiklerine bakýþlarýnýn ritminde bir ayrýlýðý ihbar ediyor gözlerin
zamansýz bir vedaya kilitleniyor eylül en çok ona yakýþýrdý zaten bu hava parçalý bulutlu yaðacak birazdan üzerimize ne varsa sözlenecek içimizde sustuklarýmýz
hiç bir bulut taþýyamýyor kýrýklýðýmý bak güneþimi fýrlattýðýn daðlarýn ardýnda donuk, gri bir ekim içimde dökülemeyen yaþlar...
her insan kendi doðrularýyla yaþar yaþadýkça ýssýzlaþýr onuncu köyü arar olmadýðýný bile bile birileri vurur fidanlarýnýn boynunu ansýzýn içinde eskiyemeyen sevgiler çoðalýr
hiç bir cümle taþýyamýyor hüznümü bak þimdi bir rüzgar olup essem tam da burayý dünyanýn merkezi ilan edip þimdi sövsem hayata þair olur muyum bende ?
cebimden sapanýmý çýkartýyorum en acýmasýz silahýmla bir kuþ vurabilirim en azýndan bana neden kimse öðretmedi her þeyin üzerine basabilmeyi ? o yüzden mi vurulan hep benim kavgalarda?
kimi yaþlandýkça büyümeyenlerden kimi tersinden baþlarmýþ hayata hiç bir zaman küfüre varmadý dilim hiç bir zaman þair olmadýðýmdan...
içimde b/arýndýrdýðým inançlarýmýn savunmasý bir kanat çýrpýntýsý cürmü biliyorum denizde bir damla... hiç bir nehir kirlenmez birinin aðzýndan ve hiç bir balçýk sývayamaz güneþi
insan bazen kendine yenilir insan bazen taþar üþür acýkýr sever yitirir...
üzgün deðilim, sadece ayaklarýma bir sarý hüzün dolanýyor gider ayak her insan doðduðu yerde ölmek ister iþte bu yüzden þiire cüret edip son bir defa dönüp arkama sessiz bir vedayý üleþiyoruz eylülle takvimde bir ýssýz ýslýk...
’cüceler ülkesinde bir dev adam varmýþ devin büyüklüðü yüreðindeymiþ dev güneþ toplar, küçükler ýsýnýrmýþ’ ...
artýk büyümeli çok sevmeden çok baðlanmadan herkese ve her yere ait bir gökyüzü gibi mavi ve sýradan geçip gitmeli hayatýn kýyýsýndan...