kýracak kendini bir gün, aramýzý sürgün eden kalem acýya da inanýrým elbet taþa yasladým ömrümü bir ölü dirilecek sesinden, ibret-i alem
saat: yelkovan batýmý…
gölgemi kapý arkasýna asýp döndüm çerçevesine fotoðrafýn mahzene koþuyor içimde bir üzüm bir halk nasýl terk ederse þarkýsýný
ölüm baþladý günün solduðu yerden dört duvar cenaze kimse yanýmda saf tutmuyor küstüðüm masallar geldi aklýma söndürdüm geceyi üfleyerek bir sokak lambasýný
saat: tek kiþilik kadran…
ocakta unuttum eylülü ve hiçbir yangýndan kurtaramadým yalnýzlýðý küllerinden doðmayý da bilirim ateþe uyandýðým aþktan beri
ocaktan aldým eylülü ölü doðan küllerim gibi
saat: akrebin göçü…
þarap yandý sigaranýn söndüðü yerden bir avuç toprak oldum yeryüzü köpüðüne
“oðlum” dedi katlayýp bir hayatý koydum cebime
ferhad gülsün Sosyal Medyada Paylaşın:
Ferhad Gülsün Åžiirleri
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.