Susun! Konuþmayýn ne olur. Zaten yaþamýyorum. Bu dünya dili ile verecek bir cevabým yok suallerinize. Söylediklerimi anlamadýðýnýz için susuyorum. Siz de susun ne olur.
Taþ der geçersiniz, dað baþýnda gördüðünüz kaya ya. Benim onda ne gördüðümü bilmezsiniz. Sýrtýmý yasladýðýmda, döktüðüm göz yaþlarýmý, Gölgesinde saklandýðým anlarýmý bilmezsiniz. Ve göz yaþlarýmla aklandýðýmý.
Ýnce bir fidanýn yara yara geçtiðini bilmezsiniz içinden, Suskunluðunun hikmetini, Yaðmurun toprak yaðdýðýný, Rüzgarýn, suretini sýyýrarak giderken, Tebessümünü bilmezsiniz. Ve rüzgarla savrulduðumu.
Taþ der geçersiniz, yada taþ yürekli dersiniz. Hangi halden geldiðimi, halden hale girdiðimi. Benliðimi yolduðumu, günden güne solduðumu, Yare gönül koyduðumu bilmezsiniz. Sýrf siz öyle zannettiðiniz için öyle gördüðünüzü, Kaderimizi ellerimiz ile ördüðümüzü bilmezsiniz.
Tatlý dilli kul mu yok etrafýnýzda, acý sözlü olayým. Gül tutan ele batan sinsi diken olayým. Hoþ olanlar size yeter, arsýz nahoþ olayým. Her þerde bir hayr olur, demeden bilmezsiniz. Arifler â-ný görür oysa siz taþ dersiniz. Taþ da bir gün dillenir de siz bunu bilmezsiniz.
Susadým, kana kana içemedim hiç, Kanadým, damla kaným akmadý yere. Ne gelirse baþ üstüne koyuldu yardan. Taþ olduk, odun olduk atýldýk nara Vakit susmaya beþ var. Susun... Konuþmayýn ne olur.
Sosyal Medyada Paylaşın:
ferromuratti Åžiirleri
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.