Her günü dünden habersiz geçiriyor özlemlerim. Her yerini ayrý özlüyorum mesela. Katýk ediyorum seni düþlerimde. Uyuduðum zamanlarým yok mu sanýyorsun ? Kendi rüyama, kendim konuk ediyorum seni.
Beyaz entarinin üstüne zambaklarý kendim konduruyorum, Saçlarýnýn düz olmasýný istiyor, Yeni çiçek açmýþ erik aðaçlarýnýn altýndan geçiriyorum seni. Tam o esnada iki kuþ uçuyor dallarýn arasýndan. Hafif bir rüzgar esiyor ve akýyor çiçekler baþýndan aþa. Güneþ senin tenine bir baþka yansýyor. Sen, ne güzel gülüyorsun.
Hemen ileride küçük bir çay var, kevser sanýrsýn. Bir küçük patikadan geçiyoruz, elin elimde. Gelincik gibi narinsin, orkide kadar asil. Bir bakýþýnla içimde fýrtýnalar koparýyorsun. Korkma diye gözlerimi göðe çeviriyorum. Asumana, yedi yerden ebem kuþaðýný çiziveriyorum. Ýkide güvercin konduruyorum yolumuzun üstüne. Anniiy diyorsun. Yahu sen, ne güzel gülüyorsun.
Sen olduðundan hiç þüphe etmiyorum, dizlerinde yatarken. Kokunu her çekiþimde, bitmesinden korkuyorum. Yavaþ yavaþ veriyorum nefesimi. Kulaðýma çimen deðdiriyorsun. Tam gülecekken, uyanýyorum, Sýrýtarak doðruluyor ve an geçmiyor kararýyor gözlerim.
Bu gün Cuma ve çok özledim seni.
Sanki dün özlememiþim gibi.
Yada ne bileyim, pazartesi , çarþamba
Yedi günün yirmi dört saati.
Sosyal Medyada Paylaşın:
ferromuratti Åžiirleri
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.