acý dostluðun sahibi karamsarlýk kadar engeldir sözlere. giysilerimizin transparan çýlgýnlýðýnda azami medeniyet, zoraki yaptýrýmlarda binbir gece hikayesi gibi motifler, yürek eþliðinde anlamý derin manalarla yazýlmýþ þiirler, cebimde darmadaðýn ritimler.
hadým ediliyor kanatlarýmýzdan yere çakýlan hazým zorluklarýmýz. kimimiz lüks bir dönekliðin avukatlýðýnda sünepe, bazýlarýmýzda kazalarýmýzýn paranoyak seviþleri, tek bir deneyim kadar cehennem sadakatsizliði; sývýþan birkaç sapan ve kuþlarýn çoðu mahmur tabir! baþ harfi yok yozlaþmalarýn, sonumuz kadar kirli tüm harfler.
çilekeþ; gözlerimin içinde fesat bir kemiren, dostluk soytarýlarýnda. bazen küfrederim, kendine alýnýr sözüm ona yabancýlar. kalemimi kýrmam için direnir tüm zalimler; oysa bende ki tende nezaret olurken sevgilerim, kirlenen harflerden siper oluverir uçurumlarým.
kimi zaman onursuz doðrularýn metabolizma çöküþlerine þahitimdir; uyur bebekler, kuyusunda bebekler gibi büyükler. cevabým hep hazýrdýr kendime, kemiðimse kýrýk, razýyým her daim; bununla beslenir taklitçi sevgiler.
çoðu zamanda kendim için iyi olaný yapmam. tuhaf bir geç kalýnmýþlýðýn ardý sýra, mesela bir Eylül gecesi þarap gibi yýllatýrken kederimi ayi yoginin turþusunu kurduðu aklýmýn odalarýnda, mükerrer bir küfür olurum kan kokan tenimde. duaya muhtaçlýðýmýn yanýklýðýnda mematidir öyküler, ilgisiz bir ilgeçin geri dönüþü kadar saçma bir meselede; daha çok iyidir gerçek ölüler, ki benim gibi yaþayýp, ölü olmaktan ziyade! vurgularýn dualarýnda sadaka ederken sitemimi, suçlarým kementlerinde ruhlarýmý yoran canavarlarýmý. Hüda bir sessiz çemberinde saklanan zorunlu ders sevgisi, keþkelerimin çoðu aþk için, pek geç kalmýþým, yasak bana ölürken sevmek, unutmuþum!
canýmý teslim ederken kast edilmiþ cumhur aylaklarýna, yedirilmiþ imtiyazlarýn savaþýný vermekten yorulur gülücüklerim. kimi zaman kuþaksýz kalýr uykularým, ninnisiz bir peydahtýr acýmak; ve sonuç yine hüzün!
çoðu zaman sorarlar, galiba haklarý var cevapsýz yarýnlarým gibi cevaplarýmýn parçalarý için. susan dudaklarýmda kaybolan vahalarýmýn alýþýlagelmiþ cürumlarýnda bir çocuk parmaðýna güveç oturtmuþ arý iðneleri kadar, incinir gençliðim.
biliyorum, adliye de yakýn, asli sevgiler gibi.
neye mi yarar peki düþünmek?
galiba tek kaybeden ben deðilmiþim. nüfus cüzdanlarýnýz kadar evli bütün züðürtler, renginiz kadar da delikanlý!
peki sevmek çiçeðin iki rengi kadar basitse, ne diye açýyor rengarenk çiçekler?
zincir vurulmuþ tüm yalanlarýmýzýn gölge oyunlarýna, hoþçakal demek için en iyi vakit olduðu için belki de!
hoþ’çakal’larýn artýk benden sana anlamý derin olmayan hüzün dnalarý... kurukafalarýn toprak olma tarihçesinde bir þiir umdum, belkide beni aþka kaldýran bir genç kýzýn sahipliðinde birkaç yürek acýsý; ama iki göðüs ucu.
berduþ sahnenin tam ortasýnda ayný parodi, kepenkler artýk kapanmak için fora!
adres mi? ne gereði var! parmak ucunun atlas da gösterdiði her yer mezarýn olduktan sonra!
Sosyal Medyada Paylaşın:
HakkınSesi Åžiirleri
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.