Þehrayinli bir gecede sevdim yaþamayý
yüreðim bir garip göçmen kuþuydu o zamanlar
ne gitmeleri severdi; ne de giderken böylesine söz edenleri
sevmekti ayrýca bunlarýn hepsi,
toprak kokusunda ayný denize bakýp, ýsýnmak gibiydi.
Silinirdi lain sessizlik aþklarýn rahmet bulutlarýnda
efsaneler kadar muhaldi gözleri gecenin
her istasyonda vuslat ýslýðýna denk düþerdi hasretlerim
ayrýlýða bir çizik atardý siyahlar,
kýsýk sesleriyle gök çaðýrýrdý sevgilerin þehrengizini.
Tüyleri aðartan feryatlarý severdim yaðmurlu günlerde
iþlendikçe çaresiz kalýrdý mecnunsuz leylalar
leyli hüzünleri kabartan ehrimanlar gölgeme dokununca
gülleri inletirdi meczup sonbaharlar,
seyrinde dil harap olup, remzine çið düþüverirdi.
Zaman niþanýnda alüfte nefesli garreye mimlenirdi
lacerem babilini saklardý afakta ki aþklar
gayne sulh eylemeye mumunu yakýnca dört kitabým
sýrrýnda susardý lain ahirim
çeþmimden akýp gülüme, kýrýlmazdý hiç peymanesi.
Ýhtilal akþamlarýndan ölgün þafaklar kanattýðým envarýnda
firkat vaktine ah eylerdi muhibbi kuþlar
uzun uzun esmasýnda kelam iþitirken sultanlar
ervahý seyre dalardý gözlerim
hatmine makber salýp cihana, yakardý mahfillerin þemmini.